Adolf'un Kavgası
Ata NirunAdolf'un Kavgası Gönderileri
Adolf'un Kavgası kitaplarını, Adolf'un Kavgası sözleri ve alıntılarını, Adolf'un Kavgası yazarlarını, Adolf'un Kavgası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz."Konsantrasyon kamplarında işlenen cinayetler yalnız Nazi şeflerinin eseri değildir. Bütün Alman milleti bunun müşterek mesuliyetini taşımaktadır. Harp muhabirleri, Almanların bu facialar karşısında vicdan azabı çekmediklerini, pişmanlık hissi duymadıklarını, lakayıt kaldıklarını müşahede ve tespit ettim.."
Sayfa 94 - Tan GazetesiKitabı okudu
Hadi canım sen de
"Ben bir diktatör değilim ve hiçbir zaman da olmayacağım."
Adolf Hitler
Milletler niçin savaşır?
Bunun için birçok duygusal neden gösterilir.Ne yazık ki genç, temiz ve saf olarak ölmek, anavatana kendini kurban etmek ve ebeveynlerinin gururu olmak, gerçek yaşamda pek yararlı ve geçerli değildir. Savaşçılar yaşamdan umutlarını keser. Onlar, ölümü kontrol ederler. Tetik onların parmaklarının ucundadır ve kimin yaşayacağına kimin öleceğine karar verirler ve bu duygu seksüel orgazmdan ötedir.
Hiçbir insan savaşta mantıklı değildir, o anda askerin düşüncesi bulaşıcı bir delilikle doludur.
Savaş liderlerini veya diktatörleri şamanlara benzetebilirsiniz. Onlar kötü ruhları, kurbanlar vererek kovalarlar. Toplumu sürekli korkuturlar, toplumun bilinçaltında yüzyıllarca sıkışıp kalmış korkuların dışarı çıkması için tahriklerde bulunurlar ve paranoyaların büyümesine, yayılmasına çalışırlar. En öndeki lider transa geçer, küfürler eder ve kendisinin dışındaki her şeyi kötüler, küçümser.
Sayfa 29Kitabı okudu
Bir halkın uyuşturulması
Yazar Money Kyrle, Hitler'in karşısındaki halkın yavaş yavaş bireyselliğini yitirmeye başladığını, ideolojinin içinde erirken zekanın azaldığını ve toplumun akılsız bir canavara dönüştüğünü belirtir. Artık geriye aklı başında ve yetenekli insanların çok azaldığı bir toplum kalmıştır, o andan itibaren kan dökülecektir ve artık "Anavatan tehlikede" sloganını atmanın tam zamanıdır. Ulusun tüm fantezileri ve inançları ile gelenekleri kullanılmaya başlanır. Anneyi yani anavatanı kurtarmak gerekir ama aslında dışarıda bir düşman yoktur. Marşlar söylenir, halkın kahramanları yaratılır, milli ekstazi daha çok sarhoş eder.