Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ağlamak ve Gülmek

İlhan Selçuk

Ağlamak ve Gülmek Sözleri ve Alıntıları

Ağlamak ve Gülmek sözleri ve alıntılarını, Ağlamak ve Gülmek kitap alıntılarını, Ağlamak ve Gülmek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Ormana değil ağaca bakın, ağacı değil yaprağı gören tatlısu aydını için İngiltere, sömürge imparatorluğu gibi gözükmez. Avrupa'nın kuzeyinde bir ada sayılır. Kimbilir? Belki bu yaklaşım, az gelişmiş aydınlara egemenlik güdümünün şırıngasıdır.
Sayfa 167 - Cumhuriyet Kitapları - 12.Baskı Mayıs 2008 / Bir Melon Şapka ve Bir Şemsiye!..
Ahmet Haşim'e sevmediği birisinin hastalandığı haberini vermişler; şair sormuş: - Nesi varmış? - Böbreğinde taş bulunmuş. Haşim demiş ki: - Kalbinden düşmüştür.
Sayfa 43 - Cumhuriyet Kitapları - Mayıs 2008 / Taş Üstüne Taş...
Reklam
... Batı'dan her gelen kulağı kesik, toplumsal psikolojiyi iyi bilen bir uzman gibi yanağımızdan bir makas alır.
Sayfa 88 - Cumhuriyet Kitapları - 12.Baskı Mayıs 2008 / Turizm!...
Elbisesi yamadan görünmüyordu. Sordular: - Bu ne biçim giysi? - Bizim demokrasi gibi bir giysi... - Niçin ? - Çünkü yamalar kumaşı örtse bile adı gene elbisedir.
Sayfa 29 - Cumhuriyet Kitapları - 12.Baskı Mayıs 2008 /Bilgelik Kolaydır...
Eğer sanat insana dönükse, insan özgürlüğüne, güzelliğine, kahramanlığına dõnükse bu içerik, sömürüye, zulme baskıya karşı olmakla özdeştir, eşdeğerdir.
Sayfa 179 - Cumhuriyet Kitapları -12.Baskı Mayıs 2008 /Bilim, Devrim ve Sanat...
...Ancak sıradan adamlar, büyük adamların sözlerini çoğu zaman dinamik mantık içinde değerlendirmesini bilemezler; boş kalıplar içinde kullanıp içeriğinden soyutlarlar. Õnemli olan, bir büyük adamın sözünü nerede, hangi amaçla, niçin söylediğidir.
Sayfa 22 - Cumhuriyet Kitapları - 12.Baskı Mayıs 2008 /Büyük Adamların Büyük Sözleri
Reklam
Evrenin değişiminde değişmeyenin, değişimin egemenliği olduğunu bilmek, insan bilincinin çağdaş özüdür.
Sayfa 14 - Cumhuriyet Kitapları - 12.Baskı Mayıs 2008 /İsterse Erken Gelsin, İsterse Geç...
Dünya sonsuzluğun içinde bir parantezdir.
Sayfa 21
İnsanın benliğindeki benler yaşam boyunca ortaya çıkar. Hayat, kişinin ruhunda düğümlenen benliklerin ilmeklerini birer birer çözer, ortaya döker.
Çağımız insanı “insan yazgısı” ile “doğa yasası” arasındaki ayrımın bilincine varan kişidir.
Sayfa 13
Reklam
Sırtlanlardan tiksiniriz. Neden Ölüleri yediği için… Biz ancak öldürdüğü ölüyü yiyen hayvanlara saygı duyan garip yaratıklarız.
Onur insanın yüreğinde yaprak yaprak açan bir çiçektir.
İnsanlık tarihine göz attığımız zaman, toplumları çok uzun süre kralın ya da padişahın yönettiğini anlıyoruz. Adına kral dediğimiz adam egemenlik kaynağının Tanrı’dan geldiğini söylerdi. Eh, kral hazretleri yanına dizi dizi feodallerini, prenslerini, piskoposlarını, papazlarını da aldı mı, halk adına kim sesini çıkarabilir? Böylece devlet yönetimi yukarıdan aşağıya doğru biçimlenirdi. Devlet örgütünde politikacılar yoktu; görevliler ya da memurlar vardı. Bu piramidi yıkmak ve tersine çevirmek için yüzyıllar boyunca savaşımlar sürmüştür. Burjuva demokratik devrimiyle bir katı kabuk kırıldı; hiyerarşi bozuldu; aşağıdan yukarıya doğru bir yönetim biçimine adım adım yüründü. Siyasal partiler ve politikacılar işte bu sürecin ortaya çıkardığı kurumlar ve kişilerdir.
Ahmet Haşim’e sevmediği birisinin hastalandığı haberini vermişler; şair sormuş: -Nesi varmış? -Böbreğinde taş bulunmuş. Haşim demiş ki: -Kalbinden düşmüştür.
Biz istesek de istemesek de insan toplumları değişecektir. Ne var ki bu değişimi hızlandırmak ve daha özgür, daha uygar bir topluma hemencecik erişivermek tutkusu, bazen büyük yanlışlara yol açar, büyük yanılgıların tuzaklarını kazar. Bu da tarihte ve günümüzde çok görülmüş bir olaydır. Hiçbir zaman büyük doğruları ve yalın gerçekleri değiştirecek değer taşıyamazlar böylesine yanılgılar ve yanlışlar… Yanılgılar da yenilgiler de insanlar içindir; ama kendini topluma adadığını söyleyen kişinin bir altın arayıcısı kadar bencil, bireyci, çıkarcı ve kör olmaya hakkı yoktur.
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.