Ölüm - Kabir - Kıyamet

Ahiret Hayatı

İmam Gazali

Ahiret Hayatı Hakkında

Ahiret Hayatı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Bil ki, dünyanın aldatıcılığına dalan, şehvetleri ile oyalanmayı seven kimsenin kalbi hiç şüphe yok ki, ölümü zikretmekten gafil kalır. Yanında ölüm anıldığında rahatsız olur ve nefret eder. Bu gibi kimseler hakkında Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “De ki: şüphesiz kendisinden kaçtığınız ölüm elbette karşınıza çıkacaktır. Sonra gizliyi de açığı da bilene döndürüleceksiniz. O size yaptıklarınızı haber verecektir.’’ (Cuma 8). Sonra bilmiş ol ki insanlar üç kısımdır; Dünyaya dalanlar, tevbe edenler, kemâle ermişler. Dünyaya dalana gelince: Bu kimse ölümü zikretmez. Zikredecek olsa dünyasına üzüldüğü için zikreder ve onu yerme ile vakit geçirir. Bu şekilde ölümü anmak kişiyi Allah’tan uzaklaştırır. Tevbe edene gelince: Bu kimse ölümü kalbi korku ve haşyetle dirilsin diye zikreder. Bu şekilde tevbesini kâmil şekilde ifa etmiş olur. Bazen tevbesini tam bir şekilde ifa edemeden ve azığını tamamlayamadan korku içinde ölmeyi kerih görebilir. Buradaki ölümü kerih görme mazur sayılmıştır. Bu, Rasulullah’ın (sav) şu sözünün altına girmez: ‘’Kim Allah ile buluşmayı kerih görürse, Allah da onunla buluşmayı kerih görür.’’
Türler:
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 4 dk.Sayfa Sayısı: 320İlk Yayın Tarihi: Şubat 2018Yayınevi: İTİSAM YAYINLARI
ISBN: 9786057046499Ülke: TürkiyeDil: Türkçe
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 70.2
Erkek% 29.8
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

İmam Gazali
İmam GazaliYazar · 302 kitap
Gazzâlî (Farsça: الغزّالی) (d. 1058, Tus - ö. 18 Aralık 1111, Tus), Büyük Selçuklu Devleti devrinin İslam âlimi, filozofu, mutasavvıfı ve müderrisi. Fars asıllı olduğu sanılan Gazzâlî'nin lakapları Hüccetü’l-İslâm ve Zeynüddîn'dir. Genel olarak Gazzâlî ve İmam-ı Gazzâlî isimleriyle tanınmaktadır. Gazzâlî Hicri 450 (Miladi 1058) yılında Horasan'ın Tus şehrinde doğmuştur. İlk öğrenimini Tus'ta Ahmed bin Muhammed er-Razikânî’den almış, daha sonra Cürcân şehrine giderek Ebû Nasr el-İsmailî’den eğitim görmüş daha sonra 28 yaşına kadar Nişabur Nizamiye Medresesi’nde öğrenim görmüş, itikadî düşünce olarak Ebü'l Hasan Eş'arî’den ve ameli görüş olarak ise Şafiî'den etkilenmiştir. Hocası İmam-ı Harameyn lakaplı Abdülmelik el-Cüveynî 1085 yılında ölünce Nişabur’dan Büyük Selçuklu Devleti’nin veziri Nizamülmülk’ün yanına gider. Nizamülmülk'ün huzurunda olan bir toplantıda verdiği cevaplarla diğer bilginlerden üstünlüğünü kanıtlayarak 1091 yılında Bağdat’taki Nizamiye Medresesi'nin baş müderrisliğine tayin edilir. Burada bilgisi ve edindiği öğrenci topluluğuyla kısa sürede ün ve saygınlık kazandı. Tasavvuf'a yöneldi ve Ebû Alî Farmedî'nin tesiriyle bu alanda yoğunlaştı. Bu ilgi ve hac arzusuyla medresedeki vazifesini bırakarak 1095 yılında Bağdat'tan ayrıldı ve Şam'a gitti. Şam da iki yıl kaldıktan sonra 1097 yılında hacca gitti. Hac sonrası Şam'a döndü ve buradan Bağdat yoluyla Tus'a geçti. Şam ve Tus'ta bulunduğu sürede uzlet yaşamı sürdü ve tasavvuf alanında ilerledi. Bağdat'tan ayrılışından on bir yıl sonra 1106 yılında Nizamülmülk’ün oğlu Fahrülmülk'ün ricası üzerine Nişabur Nizamiye Medresesinde tekrar eğitim vermeye başladı. Buradan kısa süre sonra Tus'a dönerek yaptırdığı tekkede müritleriyle birlikte sufi yaşamı sürdü. Gazzâlî 1111 (Hicri 505) yılında doğum yeri olan İran'ın Tus şehrinde öldü. Gazzâlî’nin yaşadığı dönemde İslam âleminde siyasî ve fikrî büyük bir karmaşa hakimdi. Bağdat’ta Abbasi halifelerinin gücü zayıflamasına karşın Büyük Selçuklu Devleti’nin sınırları genişliyor ve nüfuzu artıyordu. Melikşah’ın veziri Nizamülmülk savaş meydanlarında zaferler kazanıyor, ilim meclisleri denilen tartışma ortamlarını ve medreseleri açıyordu. Bu dönemde Mısır tahtında Şiî-Fâtımî hanedanı vardı. Avrupa’da ise Endülüs Emevi Devleti gerilemekte idi. İlk Haçlı Seferi de Gazzâlî döneminde yapılmış, Gazzâlî 40 yaşında iken Antakya haçlılarca kuşatılmış bir yıl sonra da Kudüs ele geçirilmiştir. Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam da Gazzâlî ile aynı çağda yaşayan tanınmış kişilerdir. İslam âlemindeki bu karışıklığı fikrî bir çöküntü tamamlıyordu. Gazzâlî'nin öğrenme merakı onun çok sayıda dini ve fikrî akımları araştırmasına neden oldu. Yaşadığı dönemde hakikati bulmak isteyen insanların dört kısıma ayrıldığını ve her birinin hakikati kendi yolunda aradığını gördü. Bunlar; felsefeciler, kelâmcılar, sûfiler, bâtınîlerdi. Hepsinin görüşlerini inceleyerek; kelâm, felsefe ve Bâtınîlik yolunu kitaplarında ayrıntılarıyla tenkit etti ve sûfilerin yolu olan tasavvufa yönelerek hakikati bu yolda aradı.