Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Akıl Çağı

Thomas Paine

En Yeni Akıl Çağı Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Akıl Çağı sözleri ve alıntılarını, en yeni Akıl Çağı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi kendini kandırmanın toplumda yarattığı ahlaki zararı hesaplamak imkansızdır. Bir insan, mesleki inancını gerçekten inanmadığı şeylerin hizmetine sunacak kadar ahlaksızlaşmış ve aklınının iffetini bozmuş ise her suçu işlemeye hazır hale gelmiştir.
Parçaların tutarlılığı bütünün doğruluğunu kanıtlamaz, ama parçalardaki tutarsızlık bütünün yanlışlığını kesinlikle kanıtlar.
Reklam
Yaşlandığımızda mutlu olabilmek için, yaşam boyunca zihnimize eşlik edenlere kendimizi alıştırmamız gerekir, böylelikle her şeyden sırası geldiğinde mutlu oluruz. Sadece zevk adamı olan biri ileri yaşlarda acınacak duruma düşer; köle gibi çalışan da biraz daha iyi olsa bile aynı durumdadır.
Hikâyenin antik nitelikte olması, gerçekliğinin kanıtı değildir, tam tersine bu onun efsanevi olduğunun belirtisidir; bir hikâyenin ne kadar eski olduğunu iddia edilirse, o kadar çok efsaneye benzer.
Kitab-ı Mukaddes'in özgünlüğü konusunda körü körüne böbürlenenler, bunun için hiçbir inceleme yapmaya gerek duymamış ve hiçbir otoriteye dayanmadan saflıkla bunları birbirine anlatanların hikayelerini gerçekmiş gibi kabul etmişlerdir; tarihi ve kronolojik kanıtlara dayanarak Kitab-ı Mukaddes'in ilk kitabının Homeros'un kitabı kadar eski olmadığını, en az üç yüz yıl sonra yazıldığını, bunun Aisophos'un fabllarının yazıldığı tarihle aynı olduğunu söyleyebiliriz.
Gözlerimizi inatla kapatmaz ve yüreğimizi taş gibi katılaştırmazsak, zihinlere uzun zamandır kazınmış bağnazlıklara rağmen, rahiplerin ve Yahudi liderlerinin kendi aşağılık karakterlerini örtmek için yarattıkları iltifat yüklü Tanrı'nın seçilmiş kulları benzetmesinin bir YALAN olduğunu görmemek mümkün değildir. Hristiyan rahipleri de bazen yoz, sıklıkla da gaddar olan bu inancı vaaz ediyorlar.
Reklam
Antik kitapların büyük bir bölümü dahilerin eseridir; bunlar arasında Homeros'a, Platon'a, Aristoteles'e, Demosthenes'e ve Cicero'ya atfedilenler önemli yer tutar. Burada, söz konusu kitapların değerinin, onlara yazarlarından dolayı verilen önemden kaynaklanmadığını bir kez daha vurgulamalıyım. Dahilerin eserleri olan bu kitaplar, yazarları bilinmeseydi de günümüzde aynı etkiye sahip olacaklardı. Homeros'a atfedilen Troya hikayesinin doğruluğuna kimse inanmamaktadır; burada hayranlık duyulan şairdir ve hikaye efsanevi de olsa şairin değeri aynı kalacaktır. Kitab-ı Mukaddes yazarlarının (örneğin Musa) ileri sürdüğü hikayelere Homeros'un hikayesine inanmadığımız gibi inanmayacak olursak, elimizde Musa'nın sahtekar olduğu dışında bir şey kalmaz.
Bu baskı dolu uzun cehalet zincirinin ilk halkasının koparılması Luther tarafından yapılan Reform sayesinde olmuştur. Her ne kadar Luther tarafından böyle bir niyetin belirtilmiş olduğu açık değilse de bu tarihten itibaren ya da kendilerine Reformcu denen kişilerin ortaya çıkmasından bu yana, bilimler canlanmaya ve bunun doğal yandaşı Özgür düşünce ortaya çıkmaya başladı. Reformun yarattığı tek kamu yararı buydu; dini yarar ön planda tutulsaydı bu gerçekleşmeyebilirdi. Mitolojik anlayış aynen devam etti; ulusal Papa'ların sayısı Hıristiyanlık Papa'sının düşmesinin ardından hızla arttı.
Dünyanın bir küre gibi yuvarlak olduğunu ileri süren düşünceye inanmadaki ahlaki fazilet kadar onun bir tepsi gibi dümdüz olduğunu düşünmek de ahlaken sakat değildir; Yaratıcının milyonlarca dünya yarattığına ve sonsuz uzay boşluğunu bunlarla doldurduğuna inanmanın ahlaki fazileti kadar tek bir dünya yarattığına inanmakta da herhangi bir ahlaki zafiyet yoktur. Ancak doğru olmayan bir yaratılış hikayesine dayanarak gelişen ve kendisini bu inancın bir parçası haline getiren bir din sistemi söz konusuysa konu farklı bir alana kaymaktadır. Ahlaken kötü olmayan hatalar artık kendilerinin de yer aldığı kötülükler içinde sahtelik kazanır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.