"O kadar, o kadar çok martı var ki şu dünyada... O kadar, o kadar... Yalnız benim
martım ölüyor.."
Her romanında Toros Dağlarını, Çukurova’yı, çeltik tarlalarını anlatan Yaşar Kemal bu kez Karadeniz’in küçük bir kasabasında Salih’in gözünden O günkü Türkiye’yi, insanları, devlet birey ilişkisini ve toplumun sosyolojik yapısını anlatmış ... Karedenizi, balıkçıları, martıları, arıları, kuşları, yılanları, arıları kendi efsane diliyle anlatmış yine yazar... Öyle ki Salih’in kanadı kırık bir martıya duyduğu sevgisini, kanadını iyileştirmek için verdiği çabasını, insan sevgisini, hayallerini, hayal kırıklıklarını, rüyalarını okudukça içiniz acır… Duygu aktarımları, betimlemeleri, hikaye örgüsü ile harika bir kitap…
İyi okumalar dilerim…