"1926’dan sonra Niels Bohr kuantum kuramının entelektüel vicdanı oldu -kuramı Einstein’ın şüpheciliğine karşı savunan oydu. Bohr Einstein Ylan yalnızca altı yaş gençti ama fizik alanında tamamen başka bir kuşağa dahildi. Yaratılmış en derin bilimsel kuramın kuantum kuramı olduğunu düşünüyordu ve birçok fizikçi bu konuda onunla hemfikirdi. Bohr’un yol göstermesi ve acımasız eleştirileri sayesinde Heisenberg ünlü belirsizlik ilkelerini geliştirdi; bu ilkelerin en anlaşılır olanı bir atomaltı parçacığın, örneğin elektronun konumunu ve momentumunu ilişkilendiren ilkeydi. Özünde bu ilke eğer bir parçacığın yerini tam olarak ölçecek bir deney tasarlarsanız, o deneyin parçacığın momentumunu hiçbir şekilde ölçemeyeceğini söylüyor. Bir parçacığın momentumu ölçülemezse, kuantum kuramına göre o parçacığın varolduğunu farz etmeye bile hakkımız yoktur."
Tübitak Yayınları - VI. Bölüm - Kuantumun Daha da Garip Hikâyesi - *İngilizcede dalga anlamına gelen “w ave” ve parçacık anlamına gelen “particle” sözcüklerinin birleştirilmesinden (ç.n.)