Eskiden iyi bir futbolseverdim. Şimdi futbolu eskisi kadar sevdiğimi düşünmüyorum çünkü özellikle Türkiye'de futbol o kadar çığırından çıktı, kirlendi ve maalesef hemen her şey gibi siyasallaştı ki ilgilendiğim tek futbol öznesi olarak sıkı bir taraftarı olduğum Samsunspor kaldı.
Eskiden farklı takımlarda olsalar da sevdiğimiz, saygı duyduğumuz futbolcular olurdu. Yabancılar takımıyla özdeşleşirdi. Sayıları az olurdu ama etkileri fazla olurdu. İşte o kuşağın bence son temsilcisi Alex De Souza idi ve o da tam da bu ülkeye has gerekçelerle takımından gönderilince bir devir kapandı.
Alex De Souza, centilmendi, başarılıydı, yetenekliydi ve mütevazıydı. Bütün bunların dışında oldukça zeki biriydi de. Kitap onun biyografisi. Doğrusunu söylemem gerekirse Türkiye safhasına kadar sıkılarak okudum ama 2004-12 dönemi oldukça akıcıydı, çünkü tanıdık şeyler vardı. Türkiye izlenimlerini bir sosyolog gözüyle de okumaya çalıştım.
Alex kendi penceresinden, ülkenin her yerini kaplayan Aziz Yıldırım zihniyetini, mazlumdan zalime dönüşen Aykut Kocaman'ı anlatmış...
