Ali Hak İledir

Hüseyin Ensariyan

Ali Hak İledir Sözleri ve Alıntıları

Ali Hak İledir sözleri ve alıntılarını, Ali Hak İledir kitap alıntılarını, Ali Hak İledir en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Imam Ali (a.s)'nin Ümmü'l Benin ile Evlenmesi
Hz. Fatıma (s.a) hayatta olduğu sürece Emirelmüminin Ali (a.s) kesinlikle başka biriyle evlenmemiştir. Ancak Hz. Fatıma'nın (s.a) şehadetinden sonra İmam (a.s) birkaç kadınla evlenmiştir. Onlardan biri daha sonraları "Ümmü'l Benin" diye bilinen "Fatıma Kilabiye"dir. Bu evliliğin meyvesi dört oğlu olmuştur; insanların çoğu bu dört oğuldan sadece Haşimoğlullarının kameri Hz. Abbas'ı (a.s) tanırlar ama o hazretin diğer oğullarını bilmezler. Aşura günü Hz. Abbas (a.s) üç kardeşlerini çağırarak onlara dedi ki: "Biz Ali'nin (a.s) oğuzlarıyız ancak sakın bizim babamız Ali'nin (a.s) diğer oğlu Hüseyin (a.s) ile aynı olduğumuzu sanmayın. Kesinlikle böyle değildir çünkü bizim annemiz Ümmü'l Benin'dir oysa Hüseyin (a.s) annesi her iki âlemin kadınlarının efendisi ve Allah Resulü'nün (s.a.a) pare-i teni olan Fatımatü'z Zehra'dır. Bu nedenle Eba Abdullah Hüseyin'i (a.s) savunma hususunda sizin diğerlerinden önce savaş meydanına çıkmanızı istiyorum".
Sayfa 208 - 12 İmam YayınlarıKitabı okudu
Seyyid Rıza Hindî meşhur "Kevseriye" adlı karidesinde Emirelmüminin Ali (a.s) hakkında güzel şiirler okumuştur. Ölümünden sonra Ayetullah İsfahani onun bu şiirlerinden dolayı Hz. Ali'nin (a.s) hareminde onun cenazesine namaz kılmış ve sonra onu İmam Ali'nin (a.s) haremine defnetmelerini emretmiştir. Onun şiirinin bir bölümü şoyledir: Ben amel defterimi siyah ettim, Ama Ali Haydar'ı ona vekil etti... Buluyor musun kimdir Haydar? Kıyamet günü susayan canlara su versin diye Allah'ın Kevser'in sahibi kıldığı kişidir. Kevser havuzunun sucusu olan bir kimse benim gibi bir susuzdan suyunu esirger mi? Sâki su verene denir, suyu engelleyene değil.
Sayfa 163 - 12 İmam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Diyorlar ki: Kesinlikle Allah, Peygamber efendimiz (s.a.a) ve Ehlibeyt imamları bizim yaptıklarımızı görüyorlar. O halde müminler de bizim tüm amellerimizden haberdardırlar bu bizim için utanç vesilesi değil midir? Bu soruya şu cevabı veririz: Biz - İmam Ali'nin (a.s) velayetine sarılmamız sebebiyle - hak ile birliktelik kazanmamız sebebiyle öyle bir dereceye ulaşmışız ki küçük hata ve sürçmelerimizin açığa çıkmasına müzede etmez. Ayrıca bu ayet müşrikler, putperestler, Allah düşmanları, İslâm peygamberi (s.a.a) ve Kur'an düşmanları hakkındadır, Emirelmüminin Ali'nin (a.s)takipçileri hakkında değil. Tıpkı şu ayet gibi: "Artık yaptıkları işlere karşılık az gülsünler, çok ağlasınlar". (Tevbe suresi 82.ayet)
Sayfa 166 - 12 İmam YayınlarıKitabı okudu
Hakka Bağlanmama Toplumun Sapma Sebebi
Sakife olayı, Hz. Fatıma'nın (s.a) evine saldırı, Cemel, Sıffin ve Nehrivan savaşlarında insanların çoğu haktan ayrıldılar. Sakife olayı ilk başta Medine halkını gerçek İslamdan uzaklaştırdı sonra Mekke halkı ve diğer şehirlerin insanlarını da bu desiseye düşürdü. Cemel ve Sıffin savaşları birçok insanı haktan saptırdı, birçok dündar insanı Emirelmüminin Ali (a.s) ve haktan ayırdı. Peygamber efendimizin (s.a.a) ashabının ileri gelenlerinden olan Talha ve Zübeyr bunun sonucu haktan ayrılarak ebedî olarak yok olup gittiler. Sıffin savaşın son bulmadan önce müminlerden büyük bir bölümü haktan ayrılmaları sonucunda dinsiz oldular ve Sıffin'in kalbinden ise günümüzde Ali (a.s) ve takipçilerini öldürmeyi dini bir yarışa bilen tekfirci ve İslamla ilgisi olmayan Harici gruplar çıktı. Bu, haktan çıkmaktan kaynaklanan büyük bir tehlikedir.
Sayfa 77 - 12 İmam YayınlarıKitabı okudu
Hz. Fatıma (s.a) değerli babasından naklediyor: "Ey insanlar! Ihtimalen yakında ruhum alınacak ve ben hiç bir mazeretiniz kalmaması için bunu size söylüyorum. Haberiniz olsun! Ben sizin aranızda Rabbimin kitabı ve soyumdan Ehlibeytimi halife bırakıyorum." Daha sonra Ali'nin (a.s) elinden tutarak buyurdu: " Bu Ali Kur 'an ile Kur 'an da Ali ile birliktedir. Bu ikisi Kevser havuzunun başında bana gelinceye kadar birbirinden ayrılmazlar. Benden sonra onlara karşı nasıl davranacağınızı soracağım sizden"
Sayfa 18 - 12 İmam YayınlarıKitabı okudu
"Emirelmüminin" lakabının İmam Ali'den (a.s) başkası için kullanılması doğru değildir hatta diğer Ehlibeyt imamları için bile bu lakabın kullanılmasına müsade edilmemiştir. Merhum Allame Meclisî şöyle nakletmiştir: Bir adam Imam Cafer Sadık'tan (a.s), " Imam Mehdi'ye (a.f) "Emirelmüminin" lakabıyla hitap edebilir miyiz?" diye sordu. İmam (a.s), "Hayır" buyurdu, "Bu lakap İmam Ali'ye hastır ne ondan önce kimse bu lakapla çağırılmış ve nede ondan sonra kimse bu lakapla çağırılacaktır." Adam, "Size feda olayım! O halde İmam Mehdi'ye (a.f) nasıl selam vereyim" diye sordu. Imam (a.s) şöyle cevap verdi: "Ona selam vermek istediğinde şöyle de: Esselamu aleyke ya bakiyyetellah/Selam olsun sana ey Allah'ın yeryüzünde geri bıraktığı." İmam Cafer Sadık (a.s) daha sonra şu ayeti okudu: "Eğer iman etmişseniz, Allah'ın geri bıraktığı sizin için daha iyidir". Yine şöyle nakletmiştir: Resul-i Ekrem (s.a.a) bu lâkabı İmam Ali'ye verdikten sonra şöyle buyurdu: "Ali'den başka kim bu lâkabı kendisine koyarsa melundur". Muaviye ve Yezid kendilerine bu lâkabı isnat ediyorlardı. Ehlibeyt takipçileri hiç bir şekilde bir zalime "Emirelmüminin" diye hitap etmeye razı olmazlar. Çünkü Yezid maymunlarla oynuyor ve şarap içiyordu, o tarihte benzeri olmayan 72 kişinin katilidir, Mekke ve Medine' de çok büyük cinayetler işlemiştir bu nedenle böyle kişiler tertemiz "Emirelmüminin" lakabına yakışmazlar.
Sayfa 172 - 12 İmam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
53 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.