"Emirelmüminin" lakabının İmam Ali'den (a.s) başkası için kullanılması doğru değildir hatta diğer Ehlibeyt imamları için bile bu lakabın kullanılmasına müsade edilmemiştir.
Merhum Allame Meclisî şöyle nakletmiştir:
Bir adam Imam Cafer Sadık'tan (a.s), " Imam Mehdi'ye (a.f) "Emirelmüminin" lakabıyla hitap edebilir miyiz?" diye sordu.
İmam (a.s), "Hayır" buyurdu, "Bu lakap İmam Ali'ye hastır ne ondan önce kimse bu lakapla çağırılmış ve nede ondan sonra kimse bu lakapla çağırılacaktır."
Adam, "Size feda olayım! O halde İmam Mehdi'ye (a.f) nasıl selam vereyim" diye sordu.
Imam (a.s) şöyle cevap verdi: "Ona selam vermek istediğinde şöyle de: Esselamu aleyke ya bakiyyetellah/Selam olsun sana ey Allah'ın yeryüzünde geri bıraktığı."
İmam Cafer Sadık (a.s) daha sonra şu ayeti okudu:
"Eğer iman etmişseniz, Allah'ın geri bıraktığı sizin için daha iyidir".
Yine şöyle nakletmiştir: Resul-i Ekrem (s.a.a) bu lâkabı İmam Ali'ye verdikten sonra şöyle buyurdu:
"Ali'den başka kim bu lâkabı kendisine koyarsa melundur".
Muaviye ve Yezid kendilerine bu lâkabı isnat ediyorlardı. Ehlibeyt takipçileri hiç bir şekilde bir zalime "Emirelmüminin" diye hitap etmeye razı olmazlar. Çünkü Yezid maymunlarla oynuyor ve şarap içiyordu, o tarihte benzeri olmayan 72 kişinin katilidir, Mekke ve Medine' de çok büyük cinayetler işlemiştir bu nedenle böyle kişiler tertemiz "Emirelmüminin" lakabına yakışmazlar.