Ali Nizami Beyin Alafrangalığı ve Şeyhliği
Abdülhak Şinasi HisarAli Nizami Beyin Alafrangalığı ve Şeyhliği Gönderileri
Ali Nizami Beyin Alafrangalığı ve Şeyhliği kitaplarını, Ali Nizami Beyin Alafrangalığı ve Şeyhliği sözleri ve alıntılarını, Ali Nizami Beyin Alafrangalığı ve Şeyhliği yazarlarını, Ali Nizami Beyin Alafrangalığı ve Şeyhliği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gözleri iç âleme açılan ve onları gösteren pencerelere dönüşmüştü. Bu gözler nemlenmiş, ıslanmış, adeta boğulmuş bir bakışla bakıyor, yaşayarak parıldıyordu.
Gördüğümüz gözler bize neler gösterir! Hepimiz gözlerimize ancak etrafımızı, başkalarını görmeyi umarız. Nadiren hatırlarız ki, gözlerimizle, asıl kendimizi göstermiş oluruz. Gözlerimiz, bizim görmemize yaradığı kadar başkalarına da kendimizi göstermeye yeter.
Resmi var nezdimde andan yadigar!
Bu yaşadığımız zamanlar, bizim, tahtıravalli oynar gibi? Alafrangalıktan bir hayli geri kalmış bir şarklılığa bir gidip bir geldiğimiz zamanlardı.
“Siz bütün kâinatın esaslı sırrını bulup asıl hikmetini söylediğinizi umarsınız. Halbuki ifade ettiğiniz ancak kâinatın bir tek köşesinde, bir an için açmış bir tek ve muvakkat hakikatten ibarettir.”
“Hayata, bazen, vücut gibi, zihin de tahammül edemiyor. Vücut gibi, zihin de bozuluyor.”
Hayata, bazen, vücut gibi, zihin de tahammül edemiyor. Vücut gibi, zihin de bozuluyor.
Sayfa 96
Ehemmiyet verdiğimiz her sözün ağzımızdan çıkabilmek için merhun bulunduğu bir vakit vardır. Tehlikeli bulduğumuz her sözü açığa vurmak için bir karantina devrine tâbi tutarız. Zehrini bildiğimiz her söz, çiçekler arasında dolaşan bir yılan gibi, başka sathî sözler altında gizlene gizlene süründükten sonra ifadesinin imkânını bulur ve meydana çıkar.
Sayfa 78Kitabı okudu
Benliğinin şiirini duymak hassasından tamamiyle mahrummuş.
Sayfa 71Kitabı okudu
Dünya sahasında daha bilmediğim âşikâr veya gizli, yakın veya uzak, fakat üstlerinde yürünecek, gezilecek, geçilecek, sürünülecek, tırmanılacak ve belki de ucunda kaybolup içinden çıkılamıyacak, bir daha geri dönülemiyecek yolların çokluğunu ve her yiğitin bir yolu ve bir yol yürüyüşü bulunacağını bu manzara gûya bir remizle anlatır ve temsil eder gibi görünmüştü.
Sayfa 63Kitabı okudu