All About Space - Sayı 6 - 2021/06

All About Space

All About Space - Sayı 6 - 2021/06 Sözleri ve Alıntıları

All About Space - Sayı 6 - 2021/06 sözleri ve alıntılarını, All About Space - Sayı 6 - 2021/06 kitap alıntılarını, All About Space - Sayı 6 - 2021/06 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evrendeki en şiddetli olaylara maruz kalırsanız, sizi koruyabilecek bir sığınak olmadığını fark edeceksiniz.
Sayfa 64
Rus bilim insanları Baykal gölünün içine devasa bir teleskop yerleştirdi
Reklam
GÜNEŞ SİSTEMİ’NDEKİ TÜM GEZEGENLER NEDEN GÜNEŞ’İN ÇEVRESİNDE AYNI YÖNDE DOLANIYOR? Bunun nedeni, “açısal momentumun korunması” olarak biliniyor. Bir buz patencisinin kendi çevresinde dönerken kollarını içeri çektiğini düşünün. Güneş Sistemi dev bir gaz ve toz bulutunun içeri çökmesi ile oluştu. Bu bulut çökerken, dönme hareketi nedeniyle büyük kısmı yassı bir disk halinde bir araya toplandı. Toz parçacıklarının çarpışması ve gaz içindeki sürtünme, maddeleri gaz ve toz ile aynı yönde hareket etmeye zorladı. Çarpışan parçacıklar birleşerek daha büyük yapılar oluşturdu. Küçük Güneş Sistemi cismi olarak adlandırılan bu yapılar da zamanla çarpışıp birleşerek bugün Güneş Sistemi’nde gördüğümüz gezegenleri meydana getirdi. Diskin dönüş yönü kendi çevresinde dönen gezegenlere ve Güneş’in kendisine aktarıldı. Güneş Sistemi’nin açısal momentumunun çoğu dış bölgesindeki gezegenlerde, kendi çevresinde dönüş ve yörüngede dolanma olarak toplanıyor. Güneş’in kendisi çok yavaş dönüyor, bir turunu yaklaşık bir ayda tamamlıyor. Jüpiter ve Satürn için ise bu süre yaklaşık 10 saat. Bu gezegenler arasında sadece Venüs ve Uranüs genel dönüş yönünün tersine bir hareket sergiliyor. Venüs ters yönde dönüyor (sanki baş aşağı çevrilmiş gibi), Uranüs ise o kadar yana yatık ki, dönüş ekseni neredeyse yörünge düzlemine paralel. Bu farkın, Güneş Sistemi’nin ilk zamanlarındaki vahşi çarpışmalar nedeniyle meydana geldiği düşünülüyor.
EVRENİN GENİŞLEMESİNİN ARKASINDAKİ GÜÇ- Karanlık enerji Göremiyoruz ancak orada olduğunu biliyoruz. Evrenin yaklaşık %70’ini oluşturan karanlık enerji genişlemenin ve galaksilerin birbirinden uzaklaşmasının arkasındaki güç. Uzmanlara göre, evrenin genişlemesi herhangi bir yavaşlama işareti göstermiyor. Evrenin her bir köşesine yayılmış durumda olsa da bilim insanları 1997’ye kadar karanlık enerjinin varlığından haberdar değildi. Astronomlardan oluşan iki farklı grup, süpernovaları kullanarak evrenin genişleme oranını ölçmeye çalışıyordu. Evren genişledikçe, ışığın dalga boyu uzuyor, yani kırmızıya kayıyor. Belirli bir tür süpernova enerji ve ışınım gücü açısından adeta birbirlerinin kopyası olduğu için, astronomlar bu patlamaların kırmızıya kayma miktarını ölçerek evrenin genişlemesini hesaplayabileceklerini düşündüler. Sonuç olarak bu genişlemenin yavaşlıyor olduğunu bulmayı bekliyorlardı ancak hızlanıyor olduğunu keşfettiler.
Satürn’ün uydusu Rhea’dan gelen sinyaller için artık muhtemel bir açıklama var
"bol miktarda alıntı yapılan oyuk adamlar şiirinin sonunda şair t. s. eliot dünya'nın 'büyük bir gürültü ile değil, bir inilti ile sona ereceğini' söyler. gerçekte, bu iki senaryodan biri gerçekleşebilir. 'gürültü' olarak beklenmedik kozmik bir felaket olayını nitelendiriyoruz, 'inilti' ise zamanın yavaş yavaş geçmesi ve doğal evrimin gerçekleşmesi anlamına geliyor. ikisi de, küresel anlamda varlığımızı tehdit edecek ancak çok farklı zaman ölçeklerinde gerçekleşecek olaylar."
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.