Esas kızımız anne ve babasını kaybedince hayatını babasının kurduğu şirket için adamış, işkolik, narin ama bir o kadarda ayakları yere basan Çağ. Esas oğlumuz ise geçmişini ve gerçekleri geride bırakıp babasına ait adaya yerleşmiş, adaya arada aldığı misafirler ile hayatını idame ettiren Ares. Çağ iş hayatının yoğunluğundan ve yoğunluğundan bahsedince arkadaşı ona bir sürpriz hazırlar ve onu hiçbir teklonolijik aletin bulunmadığı bu adada bir tatile gönderir. Oysaki Çağ arkadaşıyla beraber gittiğini sanıyordur. Başta bu durumu yadırgasada adaya, güzelliğine ve Ares'e kısa zamanda alışmıştır. 2 haftalık tatili aşk, tutku ve çok keyifli geçmiştir. Oysaki ikisininde yaşam şartları farklıdır ve kendi hayatlarına dönmeleri gerekmektedir. Çağ içinde bir yerde geri döneceğini bile bile işine, hayatına döner. Ama dönüşü hiçte beklediği gibi değildir. Sır, intikam, gerçekler ve bir çok olay onu beklemektedir.
Arkadaşlar Ares kesinlikle güzel seven adamlar listeme adını altın harflerle ekletti. Vay arkadaş ne güzel sevdi öyle. Çağ ise o kadar karışık sırları öğrenirken sanki fazla dirayetli gibiydi. Tesadüfler, aşk, romantizm, sırlar, ölenler, kalanlar... Gerçekten sayfalar aktı gitti elimden. Ama bir tık uzadığını düşünüyorum. Sanki bazı yerlerde bir tekrar vardı gibi. Ama kitap kesinlikle hak edilen bir sonla bağlanmıştı ve benim için bu çok önemli bir detay. Ares, Çağ ve onların güzel sevdaları ile kesinlikle tanışmalısınız.