Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ma'arif-i Ledünniyye

Ariflerin Halleri

İmam-ı Rabbânî

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Ey huzura kavuşmuş olan insan (nefs). Sen O'ndan hoşnut (razı), O da senden hoşnut olarak Rabbine dön” (el-Fecr, 89/28).
Reklam
Vahdet-i vücûda inanan bazı sûfîler, varlık (mevcûdiyyet) konusunda da Allah'ın ortağı bulunmadığını söylerler ve Allah'tan başka varlık bulunmadığına inanırlar. Onların bu konuda delili keşftir. Şurası açıktır ki, bu söz (görüş) ile dinin temellerinden birçoğu yıkılmış olur. Onlar bu söz ile dinin temel prensiplerinden bazılarını uzlaştırma konusunda zorlanmışlardır. Yapılan uzlaştırmanın da tam ve yeterli olduğu tartışma götürür. Dînin diğer bazı temel prensipleri ile uzlaştırmak ise mümkün değildir. Meselâ Allah'ın vacibi sıfatlarını yok saymaları gibi.
Çünkü özü (künhü), insanın hakikatlerin toplamıdır. Meselâ gülmek de böyledir. Gülmenin kaynağı şaşırmaktır ve insanın ilginç işleri algıladığına delâlet eder. Bundan da insanın hakikatinden bir parça bilinmiş olur. Her nerede hakikat bölünüp parçalanmayı kabul ederse, orada bir şeyi bir yönüyle bilmek, onun özünü bilmeyi gerektirmez. Ve her nerede bölünmeyen basît-i hakîkî olursa ve herhangi bir ilim ona taalluk ederse onun özü bilinir hâle gelir. Allah Teâlâ hakkında olduğu gibi.
Elhamdülillah
Hz. Peygamber buyurmuştur ki: “Biz kıyamet günü (zaman olarak) sonda gelen ama öne geçenleriz. Bu sözü övünmek için söylemiyorum. Ben Allah'ın habîbiyim, peygamberlerin önderiyim, övünmek için söylemiyorum. Peygamberlerin sonuncusuyum (özüyüm), övünmem. Ben Muhammed b. Abdullah b. Abdülmuttalib'im. Allah Teâlâ mahlûkâtı yarattı ve beni onların en hayırlısı eyledi, insanları iki grup yaptı, beni bu iki grup içinde daha hayırlı olandan eyledi. Sonra o grupları kabilelere ayırdı, beni en hayırlı kabileden eyledi. Sonra onları evlere ayırdı, beni en hayırlı eve mensup eyledi. Ben ev ve nefs (kişi) olarak onların en hayırlısıyım. İnsanlar dirildiği zaman kabrinden çıkacak ilk kişi benim. Toplanıp giderken onların önderiyim. Onlar sustukları vakit ben onların sözcüsüyüm. Tutuldukları zaman ben onların şefâatçisiyim. Ümitsizliğe düştükleri zaman ben onların müjdecisiyim. İkram ve anahtarlar o gün benim elimdedir. Livâü'l-hamd o gün benim elimdedir. Ben Rabbime göre Ademoğullarının en mükerremiyim. Etrafımda sanki genç kızlar gibi bin hizmetçi dolaşır. Kıyamet günü peygamberlerin imâmı, sözcüsü ve onlar arasında bir şefaatçi olurum. Övünmüyorum”.
“Söz verme (ve onu tutma) bakımından kim Allah'tan daha doğru olabilir?” (en-Nisâ, 4/122).
Reklam
“Bizi buna hidâyet eden Allah'a hamd olsun. Allah bizi doğru yola ulaştırmasaydı biz doğru yolu bulamazdık. Rabbimizin peygamberleri gerçeği getirmişlerdir” (el-A'râf, 7/43).
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.