"Kelimelerin iyi geldiği, yarım kalmış insanlarız biz."
Yine yüreğime oturan bir hikâye. Kitabın isminden bir aşk romanı olarak düşünülebilir ama bambaşka şeyler okuyacaksınız. Yazgının değişmezliği... Ailelerimizden genler ile geçen ya da kalıtsal olmasa bile anne ile babanın çocukları üzerinde nasıl etkili olduğunu, hayatlarına iyi ya da kötü nasıl yön verdiklerini ve gelecekleri üzerinde nasıl etkili olduklarını, bol bol iç çekerek daha iyi anladım.
Sevgisiz büyüyen çocuklar, aşk uğruna biten evlilikler, sevgi ile büyüyen ama kaderine boyun eğenler, vefasız evlatlar, yaptıklarının cezasını çekenler, hiç pişmanlık duymayanlar...Kimler yoktu ki kitapta...
İnsanın hızla dibe vururken neleri sorguladığını nelerden vazgeçebileceğini, neler ile yüzleşip kabullenebileceğini anlatmış sonra.. Dibe doğru düşerken tutunmak için tutkuya sarılmanın... Bir umudun hikâyesi...
Bence mutlaka deneyimleyin, ama
Üzülmeden ve mümkünse ;
Benim gibi delirmeden ;)