Kitabın o güzel ismine baktığında mutlu hikayeler bekliyor insan ama kısa kısa mutsuzluk hikayeleriyle dolu kitap. Belirli bir şeyden bahsetmeden bir sürü şeyden bahsedilen hikayeler...
Kameriye öyküsü beni en çok etkileyeni oldu. "Değer mi?" diye sorası geliyor insanın ve küçük ve etkili bir iç hesaplaşma yaşatıyor.
Derken onları gördüm, taşları. Baca deliğinin tepesindeki sinekliğin üstünde küçük bir taş yuva vardı sanki. Çocukları bilirsiniz. Bir tanesini bacanızdan aşağı düşürme düşüncesiyle taşları nasıl evin üzerinden aşırdıklarını bilirsiniz.
"Hazır mısınız?" diye seslenip bir taş aldım ve beni vizörüne alıncaya dek bekledim.
"Tamam!" diye seslendi.
Kolumu arkaya atıp, "Şimdi!" diye haykırdım. O orospu çocuğunu fırlatabildiğim kadar uzağa fırlattım.