Benim tutkularım var, hem de pek büyükleri.
Bu tutkularımın, yüksek yerler ele geçirmek
ya da büyük paralar elde etmek gibi,
maddi emellerin doyumuyla ilişkisi bulunmuyor.
Ben, bu tutkularımın gerçekleşmesini,
yurduma büyük yararları dokunacak,
bana da başarıyla yerine getirilmiş
bir görevin iç rahatlığını verecek
büyük bir düşüncenin başarısında arıyorum.
Bütün hayatımın ilkesi bu olmuştur.
Ona çok genç yaşımda sahip oldum ve
son nefesime kadar da onu koruyacağım.
25 Ocak 1914
Üstüne kargaların konup kalktığı ekinin yeşerdiği nerede görülmüş!
Bu kitapta, Mustafa Kemal Atatürk’ün öyküsü anlatılıyor.
Hem de kendi dilinden... Sarışın, mavi gözlü bir çocuk. Zarif, iyi yürekli. Öylesine özgürlük tutkunu ki, dayısının tarlasında kargaları kovmakla başladığı işi ömrünce sürdürüyor. Sonunda işgalci gerçek kargaları yurdumuzdan kovuncaya değin neredeyse soluk almadan savaşıyor. Peki, bunca önemli işinin arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin
kurulduğu günü neden çocuklara armağan ediyor?
Soruyu bu kitabı okuduktan sonra yanıtlayın...
Burada hayat okadar sakin değil. Gece gündüz, her gün çeşitli toplardan atılan şarapneller ve diğer mermiler başımızın üstünde patlıyor. Kurşunlar vızıldıyor ve bomba gürültüleri toplarınkine karışıyor. Gerçekten bir cehennem hayatı yaşıyoruz.