Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk ve Demokratik Türkiye

Halil İnalcık

Atatürk ve Demokratik Türkiye Gönderileri

Atatürk ve Demokratik Türkiye kitaplarını, Atatürk ve Demokratik Türkiye sözleri ve alıntılarını, Atatürk ve Demokratik Türkiye yazarlarını, Atatürk ve Demokratik Türkiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
İnalcık Hoca'nın farklı yıllarda yazdığı çeşitli konulardan oluşan makalelerinin bir araya gelmesiyle yayımlanan bir kitaptır. Eserde yazar; Atatürk'ü ulu önder yapan süreçleri, nitelikleri, Türkiye'nin temellerini oluşturan yapı taşlarını, Türkiye'yi bekleyen tehlikeler ve bu tehlikeler karşısında alınabilecek önlemleri ifade etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli Atatürkçülük, devrimler ve bu devrimlerin fikir babası Ziya Gökalp hakkında fikir belirten İnalcık; Batı'nın gözündeki Türk imajına parmak basmış, İngilizlerin Hilâfet tuzağını anlatmış, Atatürk'ün siyasî dehâsı konusunda birçok yoruma değinmiş, Devrimler'in gerekçelerini bir bir sıralamıştır. Türkiye ve Japonya'yı aydınlanma ve Batılılaşma süreçleri bakımından mukâyese eden İnalcık, iki devletin benzerlikleri olduğu karar farklılıkları bulunduğu hususunda yorumlarını açıklamıştır. Türk-Yunan husumetinin tarihsel temellerini (Kıbrıs, Girit, Mora, isyanlar, savaşlar, Kardak krizi vs.) gerekçelendirmekte olup Türkiye ve Türk milletini şu anki Yunan tehlikesi Kardak uyarmaktadır.
Atatürk ve Demokratik Türkiye
Atatürk ve Demokratik TürkiyeHalil İnalcık · Kronik Kitap Yayınları · 2020949 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Osmanlıdan günümüze batılaşma süreci, türk inkılabının artı ve eksileri, batılı yazarların inkilap değerlendirmeleri, kıbrıs sorunu ve nicesi, Halil inalcık tarafından fevkalede açıklanmış, mükemmel bir özet olmuş, herkesin okuması gereken şahane bir kitap.”
Atatürk ve Demokratik Türkiye
Atatürk ve Demokratik TürkiyeHalil İnalcık · Kronik Kitap Yayınları · 2020949 okunma
Reklam
Batı dünyası, XIX. yüzyıldan beri güçlü taraf-tutucu politikasını devam ettirmektedir. Denktaş soruyor: insan hakları savunucusu batı dünyası, Türkler söz konusu olduğunda nerededir?
Sayfa 230 - "Türk'ün, Türk'ten başka dostu yoktur." cümlesi ırkçılığı değil, binlerce yıllık bir tecrübeyi anlatır.Kitabı okudu
Yunanistan, daima Avrupa’nın himayesine güvenerek saldırı politikasını sürdürecektir (o zaman Fransa’da gazeteler Yunanistan için enfant gate, şımarık çocuk deyimini kullanmaya başladılar, yunanistan ve Kıbrıs’ı benimseyen Avrupa birliği, bugün de aynı rolü sürdürmüyor mu?)
Sayfa 218 - Girit ve Kıbrıs: saldırgan Helenizm ve AvrupaKitabı okudu
Yaramazlık yapıp sonra da dayağı yiyince abisine koşan küçük çocuklar gibi.
Osmanlı ordusu, Dönemeke’de yunan ordusuna karşı ezici bir zafer kazandı (15 17 Mayıs 1897), Atina tehdit altındaydı. Yunanistan, ancak büyük devletlerin himayesinde bu güç durumdan kurtulacaktır. Büyük devletler ateşkes için babıali’ye baskı yaptılar. Rusya, harp tehdidinde bulundu. Büyük devletlerin de katılımıyla İstanbul’da yapılan barış konferansı akabinde, Osmanlı-yunan barış antlaşması imzalandı.
Sayfa 218 - Girit ve Kıbrıs: saldırgan helenizm ve avrupaKitabı okudu
Reklam
Yunanlar, “mikro-asyatik (Anadolu) felaketinden” sonra da bugüne kadar, tarihi Grek İmparatorluğu’nun ihya hayalinden vazgeçmemişlerdir. Megali idea, duruma göre değişik taktikler kullanılsa da, Helenizmin değişmez hedefidir. Her Yunanın yüreğinde bir gün İstanbul ve İzmir’de yunan bayrağını görmek hayali yatar. Tarihte Yunanlar, Türklere karşı daima hıristiyan Avrupa’nın desteğine güvenmişlerdir. 1352 de Türkler Avrupa’ya ayak bastığı tarihten itibaren Bizans devleti, Roma Papasıyla ilişki kurarak Osmanlı’ya karşı Avrupa’dan bir haçlı ordusunu harekete geçirmek için her türlü çabayı harcamıştır. 1359’da Bizans-Papalık Donanması’nın Lapseki çıkarması, Osmanlı’ya karşı ilk haçlı saldırısıdır. O zaman amaç, boğazın Avrupa yakasına yerleşmiş bulunan Türkleri anadoluya geri sürmekti (Gelibolu karşısında Lapseki, Türklerin Rumeli’ye göçünün son geçiş iskelesiydi).
Sayfa 215 - Kıbrıs ve Ege sorunları’nın tarihi kaynağı: Megali ideaKitabı okudu
Denize dökmelerimiz meşhurdur
1302’de Osman Gazi de bir Bizans ordusunu Yalak-Ova’da aynı biçimde denize dökmüştür. (Baheus/Koyunhisar savaşı)
Sayfa 191Kitabı okudu
Oğuzlar, Karluklar, Uygurlar ve Türkçe konuşan daha bir çok Türk toplumları, aynı zamanda genel Türk (Törük) adını taşırlar. … Yörük kelimesi yürüyüş halinde, göçebe anlamında ilk defa Osmanlı bürokratları tarafından kullanılmıştır. Doğu Anadolu’da akkoyunlu ve şah İsmail’in tebaası olan Türkmenlerden kendi Türkmenlerini ayırt etmek ihtiyacı ile Osmanlılar, yörük adını tercih etmişlerdir.
Sayfa 189 - Türk adı ne ifade eder?Kitabı okudu
Tarihte ilk defa Hsiungnu hakanı Mete, “çadır altında yaşayan bütün boyları“ bir kağanlık altında birleştirmiş ve Çini istilaya girişmişti (Çin Seddi onlara karşıdır).
Sayfa 189 - İkinci Bin’de TürklerKitabı okudu
Reklam
Bozkırda göçebe boylar, genellikle otlak için sürekli mücadele içindedirler; bu yaşam biçimi, onları üstün yetenekte atlı savaşçılar haline getirmiştir. Türk ve Moğal ulusları, Avrupa’nın orman bölgesine, Çin ve Hindistan’a kadar Avrasya steplerini at sırtında bir mevsimde geçer, kenar ülke halkı onlara direnç gösteremez; onların egemenliği altına girer. Bozkır bölgesinde zaman zaman karizmatik savaşçı bir lider sivrilir, öbür boylar üzerinde egemen olur, bir kabile konfederasyonu, kaganlık(hakanlık) kurar; bu konfederasyonu türe ve yasa koyarak demir elle örgütler ( Türk İlteriş Kagan; Moğol Cengiz Han gibi).
Sayfa 187 - İkinci bin’de TürklerKitabı okudu
İnsanlık tarihinin bütün bu ana gelişmelerinin cereyan ettiği sahne, Orta Doğu (levant), çoğunlukla Türk hanedanlığının idaresi altındaydı (Suriye’de Selçuklu hanedanları, Mısır’da Eyyubiler ve sonra 1380’lere kadar Kıpçak Türkmenlerinden Memlükler, İran ve Azerbaycan ve Anadolu’da Selçuklular, Harzemşahlar Ve Timuroğulları). İslam dünyasında devletin örgütlediği ilk medreseler, Selçuklular zamanında Nizamiye Medreseleridir. Bu dönemde Gazali (1158-1111), İbn Teymiyye, Nizamülmülk, ibn al-Arabi (1165-1240), Mevlânâ Celalüddin (1207-1273) gibi İslam dünyasının önde gelen düşünce ve devlet adamları yetişmiştir. … Anadolu Selçuklularının, bugünkü Türkiye’nin nüfus yapısı ve kültürünün temellerini atmış bir devlet olarak üzerinde durulması gerekir.
Sayfa 185 - Türklerin bin yılı: 1040-1600Kitabı okudu
Selçukluların İslam dünyasını başına geçmesi, anadoluyu fethetmesi ve İznik’te yerleşerek (1087) Bizans’ın payitahtını tehdit etmesi üzerine feodal Avrupa ayaklanmış ve Orta Çağ tarihinin en önemli olaylarından biri olan Haçlı seferlerini başlatmıştır. İlk Haçlı Seferi, İstanbul üzerinden anadoluya karşı 1097’de düzenlenmiştir. Orta Doğu’da son Haçlı kalıntısı Akka kalesi 1291’de düşmüş, Avrupa bundan sonra da Mısır, Suriye ve Anadolu’ya haçlı seferlerine devam etmiştir.
Sayfa 184 - Türklerin bin yılı: 1040-1600Kitabı okudu
1000-2000 arası yüzyıllarda dünya iki büyük Türk imparatorluğuna sahne olmuştur. İlki, 1100-1243 arasında orta Asya’dan Bizans sınırlarına, Akdeniz’e kadar uzayan Selçuklu imparatorluğu; ikincisi 1300 lerde ortaya çıkarak Anadolu ve Balkanlar ile beraber tüm Orta Doğu ve kuzey Afrika’yı 500 yüzyıl idaresi altında tutan Osmanlı imparatorluğu. Asya’da uzak doğuda Çin imparatorluğu, Hindistan’daki devletleri, Avrupa’da doğu Roma (Bizans) ve kutsal Roma-Cermen imparatorlukların da bir yana bırakırsak, dünyanın merkezi bölgesi ikinci binin büyük kısmında Türk egemenliği altında kalmıştır.
Sayfa 183 - Türklerin bin yılı: 1040-1600Kitabı okudu
Türklerin büyük vatanını, Turan’ı şöyle tanımlıyor: “Turan, Türklerin ideal vatanıdır, Türklerin oturduğu, türkçenin konuşulduğu ülkelerin toplamıdır. “Türkiye, Turan’ın bir parçasıdır.”
Sayfa 155 - Ziya Gökalp: Yüzyıla damgasını vuran düşünürKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.