Atatürk'ün Terörle Mücadele Yöntemi Pontusçu Rum Çeteler Örneği Gönderileri
Atatürk'ün Terörle Mücadele Yöntemi Pontusçu Rum Çeteler Örneği kitaplarını, Atatürk'ün Terörle Mücadele Yöntemi Pontusçu Rum Çeteler Örneği sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Terörle Mücadele Yöntemi Pontusçu Rum Çeteler Örneği yazarlarını, Atatürk'ün Terörle Mücadele Yöntemi Pontusçu Rum Çeteler Örneği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Amasya kazasında Mondros Mütarekesi'nden 1920 senesinin sonuna kadar katledilen Müslüman ahalinin sayısı 25'i bulmaktadır. Bundan başka 4 Müslüman yaralanmış, 17 köye tecavüz edilerek eşya ve hayvanları gasp olunmuştur.
Grekler, Karadeniz'e "deniz" anlamına gelen "Pontus" adını vermişlerdir . Karadeniz'in güney sahillerine de aynı isim verilmiş, bölge sakinlerine de "Pontuslu" denilmiştir.Rum kavramı ise, Roma sözcüğünden türetilmiş ve Romalı anlamın da kullanılan "Romeos" kelimesinden gelmiştir. Karadeniz'de iyi karşılanmadıklarını düşünen Grekler, bu denize önce "Pontos Axenos" yani "konuk sevmeyen deniz" adını verdiler.
Fransız Devrimi çok uluslu bir yapıya sahip olan Osmanlı Devleti'ni derinden etkilemiştir. İhtilal kaynaklı milliyetçilik fikri XIX. yüzyılın başından itibaren Osmanlı azınlıkları arasında bağımsızlık hareketleri ile baş göstermiş; Makedonya, Yunanistan, Bulgaristan ve Sırbistan'daki terörist çeteler bağımsızlık kazanmak amacıyla sistematik terör hareketlerine girişmişlerdir.1804 Sırp ayaklanması ve özerkliği, ardından 1821-1829 Yunan ayaklanması ve bağımsızlığı Ermeni milliyetçiliğinin eyleme geçmesi için örnek teşkil etmiştir.
Terör kısaca, belirli bir amaca ulaşmak için hukuk dışı yollarla yapılan eylemdir. Terörizm ise yapılan terörist eylemleri savunan, terörün stratejilerini anlatan, aktaran ve geliştiren bir düşünce disiplinidir.
"Vakit geçirmeden harekete geçen Mustafa Kemal Paşa, Kurmay subaylarını İngiliz askeri temsilcileri ile görüştürerek Rumların Müslümanları galeyana getiren ve gücendiren emellerinden vazgeçmeleri durumunda olayların kendiliğinden yatışacağı ve Müslüman çetelerin dağılacağı görüşünde olduğunu ifade etti. Mustafa Kemal Paşa'nın kurmayları İngiliz temsilcilere ayrıca, Türklüğün yabancı idaresine tahammülü olmadığı ve Yunanlıların hiçbir Osmanlı toprağını idareye haklarının olmadığı şeklinde görüş belirtmişlerdi."