Türk Bağlamında Azınlık Kavramına Çapraz Bakışlar

Azınlık

Samim Akgönül

Azınlık Sözleri ve Alıntıları

Azınlık sözleri ve alıntılarını, Azınlık kitap alıntılarını, Azınlık en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Dinin ön plana çıkması, genel olarak tüm azınlık gruplarında gözlemlenen bir fenomendir. Azınlıklar, başka bir ülkede çoğunlukta olan dindaşlarına nazaran, dine daha fazla önem vermektedirler."
Sayfa 240Kitabı okudu
Ah o eski günler...
"Liberal çevrelerde azınlıklar ilgi odağı olmaktadır. Bu durum bütün dünyada 1990 sonrasında azınlık konusunun tekrar gündeme gelmesiyle bağlantılıdır. Ancak Türkiye konjonktüründe özel bir sebebi de bulunabilir. Aynı dönemde "Beyaz Türkler" olarak nitelendirilen çevreler, özellikle İstanbul'daki entellektüel orta sınıf, yeni bir ötekilikle karşı karşıya kalmışlardır. Bu, bir taraftan türbanla simgeleşen "İslamcılık", diğer taraftan şiddetle özdeşleşen Kürt varlığıdır. Böyle bir durumda "eski ötekiler" özlemle anılmaya başlanmış, İstanbul'un gayrimüslimler kovulmadan ya da kaçırılmadan önce daha kozmopolit, daha "medeni", daha "yaşanılır" olduğu fikri yerleşmiştir. Bu satırların yazarı ve elinizdeki bu kitap da aynı eğilim içinde değerlendirilebilir."
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
"19. yüzyılda ulusçuluk akımının etkisi ile Osmanlı millet sistemi kaldırılmış, İslam'a aidiyet Türklüğe aidiyet ile eş görülmüş, Müslüman milletine ait birey ve gruplar Türklüğe asimile edilebilir olarak algılanırken, Millet-i mahkumelere ait gruplar Türk ulusu tanımının dışında bırakılmışlardır. Bu hiyerarşik anlayış, günümüze kadar ulaşan bir dizi toplumsal ve kimliksel sonuç yaratmıştır: 1. Anadolu'ya göçen müslüman gruplar (Boşnaklar, Arnavutlar, Dağıstanlılar, Çerkesler, hatta zorunlu mübadele ile göreceli olarak geç gelen Giritliler) hem tekil ulusçu söylem ve özellikle eğitim aracılığıyla, hem de kendilerini Millet-i Hakimiye'ye ait gördüklerinden başarıyla asimile edilmiş, alt kimliklerini folklorize ederek Türk üst kimliğini kabullenmişlerdir. 2. Anadolu'ya göçle gelmeyip bölgenin yerel, otokton toplulukları olan Kürtler ve Aleviler, özerk konumlarını korumaya çalışıp Türk başatlığına karşı gelmiş, ancak yine de kendilerini Millet-i Hakimiye'nin bir parçası olarak gördüklerinden "azınlık" statüsünü Lozan'dan beri reddedegelmişlerdir. 3. Türkiye Cumhuriyeti içinde hasbelkader kalabilmiş olan gayrimüslim gruplar, sanıldığının aksine asimilasyonist politikalarla karşı karşıya kalmamışlardır. Vatandaş Türkçe Konuş kampanyaları asimile etmek için değil, görünmez kılmak için yürütülen kampanyalardır. Diğer bir deyişle Cumhuriyet döneminin baskıcı azınlık politikaları gayrimüslimleri asimile etmek için değil, bunları görünmez ve sessiz kılmak için uygulanan politikalardır."
Sayfa 120Kitabı okudu
"Türkiye'de laiklik kavramı iktidar olgusuyla yakından bağlantılıdır. Bu ilişkiyi iki alanda gözlemlemek mümkündür. İlk olarak iç etkenden bahsedebiliriz. 1924 yılında Kemalistler hilafeti kaldırarak, genç cumhuriyet için bir tehlike oluşturabilecek her türlü monarşi yönetimine geri dönüş arzusunu söndürmüş oldular. Ne de olsa Halife, eski ayrıcalıklarından mahrum bırakılmış Osmanlı hanedanlığının son padişahından başkası değildi. İkinci etken ise dış olandı. Amaç yeni Türk ulusunun etnik karakterini dini niteliğinden çok daha fazla öne çıkartarak radikal bir şekilde genç Arap uluslarıyla olan farklılığını sergilemekti. Bu farklılığı belirgin kılmakta dil faktörü de önemli bir rol oynuyordu."
"19. yy sonu ve 20. yy başı Fransa'sında Katolikliğin bir azınlık dini olduğunu gözlemleyebiliriz. Bu, inananların, ya da ibadet edenlerin sayısının az olmasından değil, usçu ve laiklik yanlısı olanlar tarafından azınlığa indirgenmiş olmalarından kaynaklanır. Aynı şekilde, 1930'lu yıllarda ve ardından 1980'li yıllarda Türkiye'de Kemalist ve laik elit kesim, sayıca açık ara çoğunlukta olan Müslümanları azınlığa indirgemiştir."
Kaplancılar
"Kaplancılar hareketi 1983 yılında Köln'de, 1980 askeri darbesinden sonra Almanya'ya gelen Diyanet'e bağlı eski bir müftü olan Cemalettin Kaplan tarafından kurulmuştur."
Sayfa 233Kitabı okudu
Reklam
"Cumhuriyet'in ilanından hemen sonra ülke nüfusunun çoğunluğu, Osmanlı toplumunda uzun süre boyunca küçümsenmiş olan Türk asıllı Sünni Müslümanlardan ve yine Osmanlı İmparatorluğu'nda sapkın olmakla suçlanan Türk asıllı Alevilerden ve de Müslüman milleti bünyesinde özgünlüklerini ve özellikle de aşiret sistemini korumayı başarmış, ya Sünni ya da Alevi Kürtlerden oluşmaktaydı. Türk Cumhuriyeti temellerini, birbirine karışmış bu üç grubun üzerine kurmuştur."
Sayfa 127Kitabı okudu
"Bütün azınlıklar, mensuplarının bireyselleşmelerine engel olacak sosyalleşme kuralları üretirler."
Sayfa 259Kitabı okudu
"Kimlik imleri arasında en önemlilerinin dil ve din olduğu bilinir. Din, kendini her zaman tehdit altında hisseden azınlık kimliğinin en önemli dayanağı haline gelir. Diğer bir deyişle azınlıklar, aynı grupların başat olduğu bağlamlara kıyasla, kuramsal olarak daha az sekülerdir."
Azınlıklar için Laiklik
"Laiklik kavramına olan yaklaşımlar, bağlamın bir ürünüdür. Türkiye kökenliler anayasal olarak laik ama toplumsal olarak kısmen seküler bir ülkeden gelmekte ve yerleştikleri ülkenin din-devlet ilişkilerinin etkisi altında kalmaktadırlar. Din ve devlet ilişkilerinin oldukça iç içe olduğu Almanya'da, dinle devletin ayrı olması gerektiğini düşünen Türkiye kökenlilerin oranı sadece %45'tir. Bununla kıyaslandığında 1905 yasasından bu yana bu ayrımın net bir şekilde kurulduğu Fransa'da bu oran %77'ye yükselmektedir. Yani Türkiye kökenliler bile çoğunluğun topluma bakış açısını benimsemişlerdir."
Sayfa 251Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.