9.0/10
3 Kişi
6
Okunma
0
Beğeni
919
Görüntülenme

Hakkında

Tarihçi ve siyaset bilimci. Strasbourg Üniversitesi öğretim üyesi ve Fransız Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi araştırmacısıdır. Ayrıca Syracuse Üniversitesi ve Uluslararası İlişkiler Mütercim-Tercümanlık Enstitüsü'nde Avrupa'da Ayrımcılık ve Irkçılık, Azınlıklar, Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri, Türkiye Siyasi ve Toplumsal Tarihi ve Türk dili dersleri vermektedir. Araştırmaları, Türkiye'de gayri-müslim azınlıklar, Balkanlar'da Müslüman azınlıklar, Batı Avrupa'da Müslümanlar, Avrupa'da din-devlet ilişkileri ve azınlık kavramı konuları üzerinde yoğunlaşmıştır. Türkçe üzerine sosyal-dilbilim çalışmaları da vardır. Bilimsel dergilerde birçok Fransızca, Türkçe ve İngilizce makaleleri yayımlanmıştır. Fransa ve Türkiye basınında fikir yazıları ve yorumlar yazmaktadır. AGİT ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası kurumlarda, çeşitli resmi ulusal kurumlarda azınlıklar ve göçmenler konularında uzmanlık görevi yapmaktadır. Başlıca yayımlanmış kitapları şunlardır: Une minorité, deux Etats: la minorite turco-musulmane de Thrace occidentale, İstanbul: İsis, 1999; Le Patriarcat grec ortodoxe de Constatinople: de l'isolement a l'internationalisation, Paris: Maisonneuve & Larose, 2005; Religion de Turquie, religions des Turcs: nouveaux acteurs dans l'Europe élargie, Paris: L'Harmattan, 2005; De la nomination en turc actuel: appartenances, perceptions, croyances, İstanbul: İsis, 2007; Stéphane de Tapia ile birlikte, Minorités méconnues, diasporas en devenir? Kazakhs, Kalmouks et Tibétians en France, Paris: L'Harmattan, 2007.
Tam adı:
Prof. Dr. Samim Akgönül
Unvan:
Öğretim Üyesi, Tarihçi, Siyaset Bilimci, Yazar

Okurlar

6 okur okudu.
11 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Dinin ön plana çıkması, genel olarak tüm azınlık gruplarında gözlemlenen bir fenomendir. Azınlıklar, başka bir ülkede çoğunlukta olan dindaşlarına nazaran, dine daha fazla önem vermektedirler."
Sayfa 240Kitabı okudu
Ah o eski günler...
"Liberal çevrelerde azınlıklar ilgi odağı olmaktadır. Bu durum bütün dünyada 1990 sonrasında azınlık konusunun tekrar gündeme gelmesiyle bağlantılıdır. Ancak Türkiye konjonktüründe özel bir sebebi de bulunabilir. Aynı dönemde "Beyaz Türkler" olarak nitelendirilen çevreler, özellikle İstanbul'daki entellektüel orta sınıf, yeni bir ötekilikle karşı karşıya kalmışlardır. Bu, bir taraftan türbanla simgeleşen "İslamcılık", diğer taraftan şiddetle özdeşleşen Kürt varlığıdır. Böyle bir durumda "eski ötekiler" özlemle anılmaya başlanmış, İstanbul'un gayrimüslimler kovulmadan ya da kaçırılmadan önce daha kozmopolit, daha "medeni", daha "yaşanılır" olduğu fikri yerleşmiştir. Bu satırların yazarı ve elinizdeki bu kitap da aynı eğilim içinde değerlendirilebilir."
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Reklam