Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Bakış Acısı
Hanife MertEn Eski Bakış Acısı Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Bakış Acısı sözleri ve alıntılarını, en eski Bakış Acısı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.510 üzerinden
Hanife Mert kalemi ile yaklaşık 3 hafta önce tanıştım. Tamamen tesadüf üzerine...İlk olarak #dusbatimi kitabını okudum, yorumladim. Orada öyle bir Elif karekteri vardı ki çocukken yaşadıkları daha doğrusu yaşamak zorunda kaldıkları beni çok üzmüştü. Devamı olan #bakisacisi kitabında ise daha farklı bir Elif bekliyordu beni. Zorluklardan, sıkıntılardan, çaresizliklerden, hüzünlerden kendine dersler çıkararak hayata ve en önemlisi de hayallerine tutunan güçlü bir kadin olarak yeşermeye çalışan bir Elif.... .
Okuduğum kitap sadece bir roman değildi. Benim için kadın olmanın tüm zorluklarını, eğitimin yaşamımızda ne kadar önemli olduğunu, parçalanmış ailelerin çocuklar üzerindeki etkisini, eş seçiminin önemini, cahillik bilgisizlik ve fakirliğin sonucunda kaybedilen hayatları ve zamanin herşeyin ilacı olduğunu öğreten müthiş bir yolculuktu. Öğreten diyorum evet; bakmak ve görmek arasındaki fark gibiydi. Her satır, her bölüm, her nasihat çok değerliydi. Yorumumdan da anlamışsınızdır ki ben bu kitapları çok sevdim. Sizlerin de okumasını çok isterim. Ve son olarak diyorum ki sevgili Hanife Mert siz benim karşıma çıkan doğru kişilerden oldunuz. Bundan sonraki satirlarinizda da buluşmak dileğiyle...
Kız çocuklarının okutulması yaşam şartlarını zorluğu maddi açıdan kadınların çektiği sıkıntılar özgürlük eğitime verilen değer kitap okumayan bir toplum bazen içimizde tuttuğumuz söyleyip isteyip söyleyemediğimiz dertleşecek konuşacak bir insan bulamayasimız. Bizi daha çok üzer . Ama elbette hep kötü şeyler olacak diye bir şey yok. Elif'le ilgili hikayesinin okumanızı tavsiye ediyorum. Çok severek okudum yazarın kalemi daim olsun eline emeğine sağlık.
Bakış açısı
#okudumbitti
#kitapyorumu
Kitabi şimdi bitirdim ama ne bitirmek sonunu asla böyle düşünmezdim ki. Sen annesin yaa anne nasıl onca yükü, kini ve nefreti Elif'in omuzlarına bırakırsın.
Başa gelecek olursak kitap çok harikaydı bence. Yazar her konuda ufak ufak hikayeye ekleme yapması ayrı güzeldi.
Elif'in ailesine gelirsek.
Babasının vefatından
Görmek istediğini bulamayınca insan, bakmasının da bir anlamı olmuyordu...
.
.
Yazarımızın “Düş Batımı” isimli kitabının devamı niteliğinde olan bu kitapta toplumsal sorunların nasıl gündeme taşındığına şahit olacaksınız. Hali hazırda olan en büyük sorunumuz aslında “elalem ne der? “ Ne kadar gelişsek de ne kadar okusak da elalem adı altındaki mahkeme hala bazı kesimleri özellikle de kadınları mahkumiyeti altına almaya devam etmektedir.
.
.
Elif’in hayatı üzerinden tüm bu anlara şahit olacaksınız. Geçmiş ve gelecek sırasıyla verilerek Elif’e bu yolda destek olmaya ne dersiniz? .
.
Çok güzel bir üslup ve akıcı bir dille yazılan bu kitabı okurken siz de olayların akışına kendinizi bırakacaksınız. .
.
Toplumumuzda kadın olmak bile başlı başına bir sorun maalesef . Gelişebilmek, değişebilmek ümidiyle...
Spoiler içerir
Okudum bitti. Güzel bir grupla beraber okuduk.
Ben beğendim. Kitap bir genellikle geçmiş ve şimdiki zaman şeklinde anlatıyor. Elif'in çektiği sıkıntılar ve mücadelesi. Babası öldükten sonra üvey annesinin ailesinin evinde kalıyor. Elif üvey annesine anne diyor. Aslında ben kadını sevmiştim ama zamanla değişmeye başladı. Bunu da sağlayan özellikle annesi. Elif 'in gerçek annesi yaşıyor ama kızının yanında değil. Zeynep de çok acılar çekmiş ama hiç bir şey evladından ayrı kalması için sebep değildi. Elif babası öldükten sonra dersleri düşüşe geçiyor ve daha sonra atılan bir iftira ile beraber hırslanıp tekrar düzeliyor. Çabalayıp hukuk fakültesini kazanıyor. Lise de tanıştığı Engin ile evlendi. İki tane pırlanta gibi kızları oldu. Ara ara güzel hikayeler anlatıyor. Eskiden çok cahillik varmış. Evladın hasta ama sen evde iyileşir diye bekleyip ya da kendi ilaç yapıp vermen de onda başka hastalıklar da açıyor. Bu arada kitap Elif'in bilmediği bir teyzesinin araması ile başlıyor. Teyzesi Elif ile buluşmak istiyor. Ve görüşüyorlar. Elif'i köye davet ediyor. Annesini uzun aradan sonra görecek. Ben çok sinir oldum sonunda yani sen tüm kızgınlığını tüm acını nasıl evladından çıkarırsın. Acı çekmeni evladın sağlamadı. Eğer gerçekten isteyen her anne evladı için savaşırdı. Doğurmak değildir annelik. Yani Zeynep'ciğim sen ne kadar acı çekmiş olursan ol evladının yanında değilsin ve tüm suçu onun üzerine atamazsın kısacası ben senin anneliğini sorgularım. Sen de suçlusun tek masum Elif. Tek sevemediğim kısım bu oldu kitapta. Genel olarak beğendim.