Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Legend of the Four Soldiers Serisi 2

Bana Aşkını Söyle

Elizabeth Hoyt

Bana Aşkını Söyle Gönderileri

Bana Aşkını Söyle kitaplarını, Bana Aşkını Söyle sözleri ve alıntılarını, Bana Aşkını Söyle yazarlarını, Bana Aşkını Söyle yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
376 syf.
6/10 puan verdi
Orta Şekerli
Yüce Zeus sen historical romance bataklığına düşenin yar ve yardımcısı ol... Çünkü bu türün ne ardı arkası kesiliyor ne de tadı bitiyor. Elizabeth Hoyt sevdiğim His-Rom yazarlarından biridir. Kalemini Teresa Medeiros'a benzetiyorum açıkçası ancak Teresa'nın karakterleri daha mizahşör oluyor gibi. Her neyse serimizin ilk kitabinda Spinner's Falls çıkmazından sağ kurtulan birkaç askerden biri olan Samuel Hartley'i okumuştuk. Bu ikinci kitapta ise her şeye tanıklık eden Lord Vale'i okuyoruz. Kitabın konusundan zaten çokça bahsedilmiş ben ne hissettiğimden bahsetmek istiyorum; soğukluk. Evet arkadaşlar...kitap boyunca kurguya ve karakterlere ısınamadım. Bir historical romance kitabıydı ancak buz gibiydi. Sıcaklık veya romantizm çok hissedemedim. Kadın karakter Melisande kitabın başında ne kadar soğuk bir kişilikse sonda da öyleydi. Hicbir değişim gelişim gösteremedi. Erkek karakter Lord Vale ise eh işte kısmen değişti. Melisande'ye yüreğini ve geçmişini açtığı anlar güzeldi. Ayrıca her bölümün başlangıcında bir hikayenin kısa kısa bölümlerini okumak çok hoş bir detaydı. Gizem unsuru olan konu ise baya arka plandaydı zaten cok da anlamlı ilerleyemedi. Üçüncü kitapta nasıl olur bilmiyorum. Açıkçası sıkılarak okudum. Tamam çift aniden bir izdivaç gerçekleştirdi ve yavaş yavaş birbirlerine alışacaklar vs ama en azından bir mizah veya duygusallık katılsaydı. Nasıl desem odunsu bir tat vardı efenim anlatabiliyo muyum:D Neyse okumak isteyenlere ancak böyle tarif edebilirdim iyi okumalar.
Bana Aşkını Söyle
Bana Aşkını SöyleElizabeth Hoyt · Pegasus Yayınları · 2012328 okunma
"Güzel bir gün, değil mi Leydim?"
Sayfa 197
Reklam
Vale'in elleri sertliğini yitirmiş, onu sakinleştirmek için sır- tında yumuşacık bir şekilde yukarı aşağı gezinmeye başlamıştı. Kollarının arasına sığındı, solukları düzene girerken onu içinde hissetme ihtiyacı gittikçe artıyordu. Vale hafifçe kaykıldıktan sonra ellerini beline koydu ve hiçbir çaba harcamadan onu kal- dırıverdi. Penisi
Sayfa 193
Yüzü kızarmıştı dudakları ıslaktı. Dudaklarının kenarların daki dikey çizgiler iyice derinleşmişti ve yüzüne asık suratlı bir hava vermeye başlamışlardı. Yeniden sürtündü, yanmaya başlamıştı, katmanları iyice kayganlaştı. Gözleri gözlerindeydi ve onu durdurma çabalarına karşı koyuyordu. Ellerini bedenlerinin arasına sokarak memelerini tuttu. "Şimdi yap." Dizlerinin üzerinde yükselerek penisinin üzerine doğru indi Artık nefes nefeseydi. Vale onu seyretmeye devam ediyor parmaklarıyla meme uçlarını sıkıştırıp çimdikliyordu. İnleyerek santim arkaya doğru büktü, penisi yana kaydı. Çılgına dönerek elini araya soktu ve kaygan uzvunu düzeltti. Yeniden üzerine oturdu Parmaklarıyla katmanlarının nasıl şişmiş olduğunu hissedebiliyordu. Onun kan kırmızı, ıslak bir şekilde Vale'in penisinin üzerinde çiçekler açtığını düşündü. Klitorisini penisinin ucuna sürtmeye devam ederek dudaklarım ısırmaya başladı, hedefine doğru emin adımlarla ilerliyordu. Vale öne doğru eğilerek meme ucunu o nemli ve sıcak ağzına aldı, Melisande zirveye tırmandı. Hızla, soluk soluğa uzaytl.ı parçalandı. Kombinezonu dilinin altında yok oldu ve memesini emmeye başladı. Kısık gözlerinin arasından onu incelerken başını büyük bir hazla geriye attı. Vale. Sarsılıyor, titremeye devam
Sayfa 192
Başını sallayarak koltuğa tırmanmadan önce kombinezonunu kalçasına doğru sıyırdı. Kucağına ata biner gibi oturduktan sonra ucunu bıraktı. Bir an tek yapabildiği şey uyluklarından poposuna yayılan sıcaklığın tadını çıkarmak oldu. Kıllarının en mahrem yerini gıdıkladığının fazlasıyla farkındaydı. Gülümseyerek kollarım boynuna doladı. "Beni öpecek misin?" "Tanrım, evet," diye inledi. Onu sertçe göğsüne çekti, elleri sımsıkı sırtına sarılmıştı. Melisande kıkırdamak üzereydi, sonunda onun tarafından bu şekilde tutulmayı başarmış olmak mükemmel bir histi. Dudakları dudaklarına dokunduğu anda bu gülme hissi sona erdi. Onu bü­ yük bir açlıkla öpüyordu, sanki haftalar sonra gördüğü bir ekmekten ısırık alıyordu. Ağzı genişti ve ağzım tamamıyla kapatmıştı, orada deli gibi dolanıyor, arada bir nefes alıyor ve öpmeye devam ediyordu. Bedeninde dolaşan elleri oldukça haşindi, sabaha moraran yerlerinin olup olmayacağım merak etti.
Sayfa 191
Ah, tam bir aptaldı. "Bana eşlik etmenden büyük keyif alıyorum.
Sayfa 121
Reklam
Kasıklarına yayılan sıcaklığı hissedebiliyordu.
Sayfa 119
"Benim eğlence konusu olduğumu mu düşünüyorsunuz?"
Sayfa 117
Melisande'yi tanımanın tek yolu ona zaman ayırmaktan geçiyordu.
Sayfa 115
Reklam
"Bu günleri göreceğimi hiç düşünmemiştim."
Sayfa 109
Melisande dönerek yastığını yumrukladı, Mouse rahatsız olup hırladı. Bu hakikaten kozmik bir şaka olmalıydı! Rüyalarının erkeğine sahip olup onun kurşun bir yüreğe sahip oldu­ğunu görmek! Ama sosyetenin kadınları arasında bu kadar ünlenmiş bir adamın kötü bir sevgili olması mümkün değildi. Bir kısmı onunla olan birlikteliklerini aylarca sürdürmüşlerdi hepsi de son derece sofistike yaratıklardı, âşıklarını seçmeyi bilirlerdi. Düzinelerce erkekle birlikte olmuş olan tiplerden.
Sayfa 108
Her seferinde yüreğine ince bir cam parçasının sokulduğunu hissetmişti, camlar orayı örseleyip durmuştu, ne zaman asıl kanamanın başladığım bile fark edememişti. Şimdi ona sahipti -sonunda bunu başarmıştı- ona tümüyle sahipti ve bu adam tam bir... öküz hassasiyetine sahipti.
Sayfa 107
"Canınız mı acıyor Leydim?" "Hayır," diye yalan söyledi Melisande. "Abartmaya gerek yok."
Sayfa 104
"Saçlarınız açıkken çok güzel Leydim," dedi Suchlike arkacından. "Çok uzun ve düz." "Düz kahverengi korkarım," dedi Melisande. "E... evet," diyerek kabul etti Suchlike. "Ama güzel bir kahverengi. Yıllanmış bir meşenin rengine sahip. Hafif sarımsı bir kahverengi." Melisande aynadan hizmetçisine baktı. "Pohpohlamana gerek yok." Suchlike'nin bakışları aynada onunkilerle buluşunca hizmetçi Hafifçe irkildi. "Pohpohlamıyordum Leydim. Gerçeği dile getirmiştim. Saçlarınızın yüzünüze düşüş şeklim de çok seviyorum, tabii, bunu söylememde bir sakınca olmadığım umuyorum. Onları açık bırakmamanız çok yazık bence." "İlginç bir görüntü olurdu," dedi Melisande. "Üzgün bir orman perisine benzerdim." "Onların neye benzediğini bilemem Leydim ama..." Melisande yeni bir sancıyla gözlerim yumdu.
Sayfa 103
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.