Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim Tanrı'nın Varolmadığını Nasıl Gösteriyor ?

Başarısız Hipotez Tanrı

Victor J. Stenger

Sayfa Sayısına Göre Başarısız Hipotez Tanrı Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Başarısız Hipotez Tanrı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Başarısız Hipotez Tanrı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşam uzunluğu mu dediniz? En fazla yirmi, otuz yıl... Çocuk ölümleri? Hayli yüksek... Diş çürüğü veya dizanteriden ölüm? Sıradan şeyler... Mikroorganizma terörü? Had safhada... Deprem, yanardağ, sel yüzünden ölüm korkusu? Her daim mevcut; üstelik cehaletle katlanıyor... Yiyecek ve toprak için kabile savaşları? Sürekli ve kanlı... Din? Bilmiyoruz ama muhtemelen tuhaf putlara insan veya hayvan kurban etmeler ... Ve Tanrı, en az doksan beş bin yıl boyunca kollarını kavuşturmuş bunları seyrediyor! Çocukların ve masumların ölümlerini, acılarını, sefilliğini kılını kıpırdatmadan izliyor! Soykırıma varan şiddeti, sahte tanrılara tapınmayı hiç saymıyoruz bile! Ve sonunda, (evrim için küçük bir an ama korku içinde yaşayan memeliler için çok uzun olan doksan beş bin yılın sonunda) müdahale etmeye karar veriyor. Nasıl mı? Doğrudan vahiyle. Nerede? Ortadoğu'nun geri kalmış ve cahil kesimlerinde! Dediğim gibi, isterseniz inanmakta serbestsiniz, ama inanacağınız şey tam da budur. Bilim, çok yakın bir döneme kadar inancın saçma sonuçlarını bu derece açık gösterememişti.
Önsöz
Yaşam uzunluğu mu dediniz? En fazla yirmi, otuz yıl...Çocuk ölümleri? Hayli yüksek... Diş çürüğü veya dizanteriden ölüm? Sıradan şeyler...Mikroorganizma terörü? Had safhada... Deprem, yanardağ, sel yüzünden ölüm korkusu? Her daim mevcut; üstelik cehaletle katlanıyor...Yiyecek ve toprak için kabile savaşları? Sürekli ve kanlı...Din? Bilmiyoruz ama muhtemelen tuhaf putlara insan veya hayvan kurban etmeler... Ve Tanrı, en az doksan beş bin yıl boyunca kollarını kavuşturmuş bunları seyrediyor! Çocukların ve masumların ölümlerini, acılarını, sefilliğini kılını kıpırdatmadan izliyor! Soykırıma varan şiddeti, sahte tanrılara tapınmayı hiç saymıyoruz bile! Ve sonunda, (evrim için küçük bir an ama korku içinde yaşayan memeliler için çok uzun olan doksan beş bin yılın sonunda) müdahale etmeye karar veriyor. Nasıl mı? Doğrudan vahiyle. Nerede? Ortadoğu’nun geri kalmış ve cahil kesimlerinde! Dediğim gibi, isterseniz inanmakta serbestsiniz, ama inanacağınız şey tam da budur. Bilim, çok yakın bir döneme kadar inancın saçma sonuçlarını bu derece açık gösterememişti.
Reklam
Günümüzün sorusu, geçmiş çağlarda karşılaşılan soruyla aynıdır. Nasıl iyi yaşarız ve erdemi nasıl bilebiliriz? İlksel cehaletin geçtiğimiz binyılında düzen arayışındaki primatlar bu soruya totaliter bir çözüm önerdiler ve bütün sorumluluğu hem korkulmayı hem sevilmeyi talep eden bir ulu diktatörün üstüne yıktılar. İnsanlığın kurtuluşunun tarihi, bu kötücül mitten ve ondan yararlanma peşinde koşan (ve hala koşmaya devam eden) hırslı primatlardan kurtuluşun öyküsüdür. Bu kurtuluşa, filozoflardan mizahçılara kadar pek çok güç katkıda bulunmuştur, ama belki de en büyük borcumuz insan ve doğa bilimcilerinedir.
Sayfa 10 - Aylak KitapKitabı okudu
1998'de yapılan bir ankette, ülkenin en seçkin bilim insanlarından oluşan ABD Ulusal Bilimler Akademisi üyelerinin sadece %7'sinin Tanrı'ya inandığı ortaya çıkmıştır.
Analizimi, evrenin işleyişinde ve insanların hayatlarında merkezi bir rol oynadığı kabul edilen Tanrı'nın bilimsel araçlarla tespit edilebileceği kanısına dayandıracağım. Günümüzün bilimsel modellerinde gözlemlerin betimlenmesinde gerekli bir bileşen olarak Tanrı'ya ayrılmış bir yer yoktur. Öyleyse, Tanrı varsa, bilimsel modellerin boşluklarında veya hatalarında ortaya çıkmalıdır.
Günümüzün bilimsel modellerinde gözlemlerin betimlenmesinde gerekli bir bileşen olarak Tanrı'ya ayrılmış bir yer yoktur. Öyleyse, Tanrı varsa, bilimsel modellerin boşluklarında veya hatalarında ortaya çıkmalıdır. Bilim her şeyi açıklamadığına göre, diğer açıklama biçimlerine her zaman yer vardır. İnananları ise bu açıklamanın Tanrı olduğuna ikna etmekten daha kolay bir şey yoktur.
Reklam
Bilimsel bilgideki boşlukları günün birinde doldurabilecek makul yollar bulabilirsek Tanrı'nın varlığına yönelik bilimsel argümanlar çökecektir. O zaman insanlar için halihazırda gözlemlenebilir olan fenomenleri betimlemek amacıyla kurduğumuz modellerin Tanrı'yı içermesi gerekmediği sonucuna varabiliriz. Bu tanrı gelecekteki bir uzay seferinde veya devasa bir parçacık hızlandırıcı deneyinde ortaya çıkabilir. Ancak bu tanrı, insan yaşamında önemli rol oynayan bir tanrı olamayacaktır. O Tanrı olamayacaktır.
Genel anlamda söylemek gerekirse, bir kendiliğe inanmak için elimizde herhangi bir delil veya neden yoksa, o kendiliğin var olmadığından emin olabiliriz. Elimizde Kar Adam'a veya Loch Ness Canavarı'na dair delil olmadığından onların var olduğuna inanmıyoruz. Eğer elimizde Tanrı'ya inanmak için bir delil veya başka bir neden yoksa, Tanrı'nın var olmadığından emin olabiliriz.
Başarısızlık ortaya çıktığında bile hala gizli bir Tanrı'nın var olmasının mümkün olduğu savunulabilir. Bu mantıksal açıdan doğru bir önerme olsa da, tarih ve ortak deneyimlerimiz bize delil yokluğunun nihayetinde yokluğun deliline dönüştüğüne dair pek çok örnek sunmaktadır. Bir kendiliğe inanmak için elimizde herhangi bir delil veya neden yoksa, o kendiliğin var olmadığından emin olabiliriz. Elimizde Kar Adam'a veya Loch Ness Canavarı'na dair delil olmadığından onların var olduğuna inanmıyoruz.
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.