“Yüreğiyle aklının kınadığı her şeyi aceleyle savunuyordu: babamı, evliliği, kapitalizmi. Çünkü yanlışlık kurumlarda değil, varlığımızın derinliklerindeydi. Bir köşeye sığınıp, kendimizi olabildiğince ufaltmak zorundaydık.”
Geçen senelerde olduğu gibi bu sene de yine mart ayında kadın yazarlarımızın kitaplarını okumayı planlıyorum. Sizler de elinizde bulunan kadın yazarların kitaplarını okuyarak farkındalığı arttırabilirseniz sevinirim.
Okuyabildiğim kadarıyla...
Fransız Varoluşculuğu'nun temel amacı "tin felsefesi"ni materyalist bir şekilde yeniden konumlandırmak ve metafizik görüşlerinden arınmış bir Hegelciliği Marksizmle sentezlemekti. Aşağıdaki cümlenin daha iyi anlaşılması için "Hegel Paris"te metnini tavsiye ederim.
Not:Romanda sıkça tekrar edilen kelimeler ve cümleler Varoluşçu Felsefe'nin temel kavramlarıdır. Mesela "şimdi", "burada", "ben-başkası(ben olmayan)" vb.
Roman Jean isimli baş karakterin hatıralarının üzerine yeniden eğilip yorumlanmasını konu ediniyor. Jean'ın varoluş, Klasik Fransız Sendikalaşması, aşk, dostluk, savaş, vicdan-i ret konuları hakkında geriye dönük hesaplaşmaları okura iç monologlar ve diyaloglar yoluyla aktarılıyor. Romanda değişik anlatım biçimlerinin, değişen anlatıcıların yazar tarafından tercih edilmesi, anlatımı biraz sarkastizme düşme tehlikesine sürüklese de yazarın nihai amacının Varoluşçu bir karakter yaratmak ve Varoluşçu Felsefe'nin temel meselelerini sanatlı bir dille anlatmak olması, açıkçası durumu kurtarıyor.
Yazarın II.Dünya Savaşı esnasında yazdığı bu romanı, Trümmerlitaratur kültürünün Varoluşçu alt başlığında yer alan Çağdaş Fransız Edebiyatı'ndaki en güzel örneklerinden biri olma özelliğini taşımasıyla bilinçli okur açısından ayrı bir ilgiyi de hak ediyor.