Batıyı Uyarıyorum

Aleksandr Soljenitsin

Batıyı Uyarıyorum Sözleri ve Alıntıları

Batıyı Uyarıyorum sözleri ve alıntılarını, Batıyı Uyarıyorum kitap alıntılarını, Batıyı Uyarıyorum en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bugünün nesli,babalarının ve büyükbabalarının başarısızlıklarının bedelini ödüyorlar.Babaları dünyanın matemine gözlerini kapamışlardı,dünyanın felâketini,zavallılıklarını,sefaletini görmezlikten gelmişlerdi.
Gördüğümüz,o zamanlarda neler oluyorsa bugün de aynı şeylerin tekrarlandığıdır.Çocuklarının düşüncelerine boyun eğen büyükler,değişik fakat değersiz,düşünceler içinde eriyip giden genç nesiller,moda dışı kalmaktan korkan profesörler,o kadar emin olarak söylediklerinden bile mesul tutulmak istemeyen gazeteciler,devrimci aşırı uçlara karşı duyulan bir sempati,ciddi olarak bu durumlara karşı çıkan ve fakat,seslerini duyuramayan kimseler,hüküm giymişçesine suskun bir çoğunluk,zayıf hükümetler,kendilerini koruyacak mekanizmaları felç olmuş toplumlar,politik ayaklanmalara yol açan ruhî dengesizlikler... Bütün bunların sonucunun ne olacağı bizler tarafından biliniyor.Zaman yakın; hatıralarımız bize bu sonun ne olacağını söyleyebiliyor.
Reklam
Bir Alman atasözü var "Cesaret kayboldu mu herşey biter" diye.Bir Latin atasözü de şöyle: "Aklın kaybolması yıkımın müjdesidir".Fakat her ikisini de(aklı ve cesareti) kaybeden topluma ne olur? Batının bugünkü durumunu ben işte böyle görüyorum.
Bahtsızlığın kalesinde,anlatamamanın ıstırabı.En zor olan herhalde,gerçeğin içe hapsedilmesidir.
Ve hepimiz,büyük bir tarihi felâketin eşiğindeyiz.Bütün medeniyetleri yutan bir selin karşısındayız.
Biz ümitsizcesine,rahat olana,zevk verici olana,maddi olana tapıyoruz.Dünyanın diğer bölgelerinde TEHLİKELER görülebilir,ama en ciddi tehlike sizin kendinizi koruma isteğinizi kaybetmiş olmanızdır.
Reklam
Sıranın en önünde yürüyen kayboldum diye bağırıyorsa,bizim de muhakkak o noktaya kadar yürümemiz ve ancak ondan sonra yolumuzu değiştirmemiz gerekmez.
Sinsiliğin, çıkarın, acının, açlığın, korkaklığın, bencilliğin, ikiyüzlülüğün, açgözlülüğün, sömürünün kol gezdiği bir dünya ve bu dünya önünde insan.
Kırk yıl önce Dostoyevski, sosyalizmin Rusya'ya 100 milyon insana mal olacağını tahmin etmişti. O sıralarda bu olması imkansız bir rakam olarak gösterilmişti. İngiliz basınına, tanınmış bir rus istatistikçisi olan Prof. İvan Kurganov'un tarafsız bir şekilde ele alınmış raporunu salık vereyim. Bu rapor batıda, 12 yıl evvel basılmıştır, fakat hemen bütün sosyal meselelerde olduğu gibi, sadece duygularımıza uygun düşen şeylere dikkat ederiz. Profesör Kurganov'un analizinden öğrendiğimize göre, Dostoyevski yanılmıştır ama az tahmin ettigi için yanılmıştır. 1917-1959 yılları arasında, sosyalizm Rusya'da tam 110 milyon kişinin hayatına mal olmuştur.
Milyonlarca Esir
1937-38 döneminde sovyet Rusya'da 1 milyon 700 bin kişinin kurşuna dizildiği söylenir. Gulag Takımadaları'ndan kaç kişi gelip geçmiştir, bunu hiçbir zaman kesinlikle bilemeyeceğiz. Şurası muhakkak ki çalışma kamplarının sakinleri hiç bir zaman 12 milyondan aşağı düşmemiştir. Bir kısmı öldükçe veya öldürüldükçe yerlerini yenileri alır. Bu 12 milyondan sadece yarısı bile siyasi tutuklu olsa, bu kadarı bile İsveç veya Yunanistan gibi küçük bir ülke. İşte Gulag ülkesi budur.
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.