Batıyı Uyarıyorum

Aleksandr Soljenitsin

Batıyı Uyarıyorum Gönderileri

Batıyı Uyarıyorum kitaplarını, Batıyı Uyarıyorum sözleri ve alıntılarını, Batıyı Uyarıyorum yazarlarını, Batıyı Uyarıyorum yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kırk yıl önce Dostoyevski, sosyalizmin Rusya'ya 100 milyon insana mal olacağını tahmin etmişti. O sıralarda bu olması imkansız bir rakam olarak gösterilmişti. İngiliz basınına, tanınmış bir rus istatistikçisi olan Prof. İvan Kurganov'un tarafsız bir şekilde ele alınmış raporunu salık vereyim. Bu rapor batıda, 12 yıl evvel basılmıştır, fakat hemen bütün sosyal meselelerde olduğu gibi, sadece duygularımıza uygun düşen şeylere dikkat ederiz. Profesör Kurganov'un analizinden öğrendiğimize göre, Dostoyevski yanılmıştır ama az tahmin ettigi için yanılmıştır. 1917-1959 yılları arasında, sosyalizm Rusya'da tam 110 milyon kişinin hayatına mal olmuştur.
Sinsiliğin, çıkarın, acının, açlığın, korkaklığın, bencilliğin, ikiyüzlülüğün, açgözlülüğün, sömürünün kol gezdiği bir dünya ve bu dünya önünde insan.
Reklam
Milyonlarca Esir
1937-38 döneminde sovyet Rusya'da 1 milyon 700 bin kişinin kurşuna dizildiği söylenir. Gulag Takımadaları'ndan kaç kişi gelip geçmiştir, bunu hiçbir zaman kesinlikle bilemeyeceğiz. Şurası muhakkak ki çalışma kamplarının sakinleri hiç bir zaman 12 milyondan aşağı düşmemiştir. Bir kısmı öldükçe veya öldürüldükçe yerlerini yenileri alır. Bu 12 milyondan sadece yarısı bile siyasi tutuklu olsa, bu kadarı bile İsveç veya Yunanistan gibi küçük bir ülke. İşte Gulag ülkesi budur.
GULAG TAKIMADALARINDAN SAHNELER
Cezaevleri : Ivanovo transit hapishanesini, 1937- 38 kışını orada geçirmiş olanlara sorun. Cezaevi, her türlü ışıktan yoksundu, ama üst kat ranzalarında boğulmamak için çıplak yatarlardı. Havasızlıktan ölmemek için hücrenin bütün camlarını kırmışlardı. Kapasitesi 20 kişi olan 21 numaralı hücrede tam 323 kişi vardı da ondan. Ranzaların altı bir gölü andırıyordu, suyun üstüne kalaslar yerleştirilmişti ve tutukluların çoğu bu kalasların üzerinde yatardı. Kırık camlardan içeriye de steplerin ayazı yağardı.
Bahtsızlığın kalesinde anlatamamanın ıstırabı! En zor olan herhalde, gerçeğin içe hapsedilmesidir. Her dakika, her saniye beyne uzanan milyonlarca damarın vurguladığı gerçeğin dayanılmaz çağrısını duyarsınız. Ebedi bir mahkumdur, yaşama cesareti olmayan...
Stalinizm dönemi, nasıl ki kendisinin tek ve mutlak haklı olduğunu, bütün ededi, felsefi, iktisadi, siyasi doğruların yegane dimağı olduğunu savunuyor idiyse; en güçlü temsilcisi Stalin'in ölümünden sonra gelenler de aynı savunmayı kendileri için yapacaklardı. Bu tarihin diyalektiği olmalıydı.
Reklam
... Bir insanın manevi güzelliklerini hiç bir kamp yok edememeli. Nerjin, acı acı güldü. Belki yok edememeli, ama ediyor...İnsanlar, kişiler belirli özellikleriyle kampa girerler; çıktıklarında (eğer çıkabilirlerse) tanınmaz haldedirler. İyi bilinen bir şeydir: Birtakım koşullar bilinci belirler.
Biz ümitsizcesine,rahat olana,zevk verici olana,maddi olana tapıyoruz.Dünyanın diğer bölgelerinde TEHLİKELER görülebilir,ama en ciddi tehlike sizin kendinizi koruma isteğinizi kaybetmiş olmanızdır.
Ve hepimiz,büyük bir tarihi felâketin eşiğindeyiz.Bütün medeniyetleri yutan bir selin karşısındayız.
Bugünün nesli,babalarının ve büyükbabalarının başarısızlıklarının bedelini ödüyorlar.Babaları dünyanın matemine gözlerini kapamışlardı,dünyanın felâketini,zavallılıklarını,sefaletini görmezlikten gelmişlerdi.
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.