Peki burada? Kendi yerimizde ne yaptık? Birbirimizi durmadan boğazladık, top ateşine tuttuk, zehirli gazlarla öldürdük, öfkeyle, yirminci yüzyılın ortalarına kadar. Sonra bir gün, doymuş, uslanmış, yorgun, biraz yaşlanmış bir halde en rahat koltuğa kurulduk. "Şimdi herkes durulsun" diye haykırıyoruz. Ama hayır, gördüğün gibi, herkes bizimle aynı zamanda durulmuyor.
Sayfa 80