Hera, hayalindeki doktor olma isteği ile aralıksız sınava hazırlanır. Sınav gecesi her şeyi hazır bir şekilde yatağa girer. Ancak annesinin acı çığlıkları içerisinde uyanır. Annesinin doğuma daha iki ayı vardır ama erken sancıları başlamıştır. Apar topar hastaneye giden Hera ve annesi uzun saatler sonra kardeşine kavuşur. Erken doğduğu için kardeşi küvözdedir. O sabah sınavı olduğunu unutan Hera aceleyle hastaneden çıkar ve sınava yetişmek için araba aramaya başlar. Gece hastane kantininde karşılaştığı Uraz onu sınava yetiştirmeye çalışır ama geç kalırlar. Annesi ise kontrollerine gitmediği ve herkesten sakladığı kalp hastalığından dolayı rahatsızlanır ve hayata gözlerini yumar. Babası zaten ilgisiz onlarla bir bağı olmayan Hera küçük yaşında kardeşi ile yalnız başına kalmıştır. Hayata bir şekilde devam etmeye çalışan Hera'ya Uraz yardımcı olur. Hera'nın çocukluğundan kalan sırlar onun peşini bırakmaz. Sonrasında olacaklar ise tam bir merak duygusu içerisinde ilerler. Büyük bir aşkla evlenen anne babasının zamanla nasıl aile bağlarının koptuğunu ve Hera'nın küçük yaşına rağmen olgunluğunu okuyoruz. 18 yaşında kucağında kardeşi ile yalnız kalan Hera güçlü olmak zorundadır. Başta kitabın kalın olması gözümü korkuttu ancak o kadar akıcı bir şekilde ilerliyor ki nasıl bittiğini anlamadım. Hera'nın yaşadıklarına tanık olmak hem çok güzel hemde yürek acıtan cinstendi. Onun güçlü duruşu örnek gösterilecek türden. Yazarın okuduğum ilk kitabı ve çok sevdim. Türü sevenlere tavsiye ederim.

Bebekİrem Sıray · Perseus Yayınevi · 20226 okunma