Asi Nehri Gibi

Bedel

Rahime Kösem Alcan

Bedel Sözleri ve Alıntıları

Bedel sözleri ve alıntılarını, Bedel kitap alıntılarını, Bedel en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Asi Nehrin İntikamı
Nehirlerin adlarıyla anılan bu coğrafyanın hikayelerini tahmin etmek hiç de zor değildir. Adını iki nehrin arasından alan Mezopotamya gibi Asi Nehri de efsanelerle anılır. Hem kültürlerin beşiği hem de devamıdır. Bu nehirler aktıkça hayat da akar. Her su zerresi bir daha dönmez kaynağına. Yenileri fışkırır, hayatı devam ettirir. Hikayeler de kıygınlar da farklıdır. Her birinin kendi hikayesi vardır. Ama kaderleri aynıdır. Kadınları mağdur, kızları mağdurdur. Nehirler akarken kadınların gözyaşları da akar. Bir ömür akıttıkları gözyaşları nehirlere kaynak olur adeta.
Sayfa 7 - Cinius Yayınevi /Bedel Asi Nehri Gibi
Vuslat ve Ayrılık
Pişmanlık çok ağır bir yüktü. Belki bu histen zamanla kurtulurdu kim bilir? Ancak şimdi bu düşüncenin altında eziliyordu. Bir yandan da neden zalimlerin değil de mazlumların bedel ödeyip, hem eza hem cefa görüp hem de cezalandırıldığını bir türlü kabul edemiyor, içinden gelen isyan çığlıklarını zapt etmekte zorlanıyordu. Hayatı boyunca adaletli ve merhametli olmaya özen göstermiş, suçluya dahi anlayışlı olmaya çalışmıştı. Lakin bu olay tüm benliğini derinden sarsmıştı. Bu toprakların kadınlarının kaderi bu olmamalıydı. Kadınların kaderi erkeklerin iki dudakları ve kendilerine üstünlük telakki ettikleri uzuvları arasında şekillenmemeliydi. Bu yazgıyı nasıl değiştireceğine dair çok kafa yormuştu. Artık bu büsbütün hayat felsefesi ve amacı olacaktı....
Sayfa 172 - Cinius Yayınları ,Bedel Asi Nehri Gibi
Reklam
bedel
Emine’nin yüzünde hep bir hüzün vardı. Mütevazıydı,kimseyi kırmazdı. Her çocuk doğduğunda hüznü biraz daha artardı. Sanki her bir çocuğun doğumu hüzün lekesi bırakmıştı yüzüne. Hele emzirirken içi daha fazla sızlardı. Bakışları uzaklara dalardı bebeği kucağındayken. Tuhaf bir suçluluk duygusu kaplardı benliğini. Sanki çocuk memeyi emdikçe daha da artıyordu süt. Sanki meme sütü hakkı olan başka bir bebeğe ayırıyordu. O bebek o sütü emmeden içindeki sızı gitmeyecekti Emine’nin.
Sayfa 109 - Cinius Yayınları ,Bedel Asi Nehri Gibi ,Emine’nin dramı
Hediye
Efsaneye göre yörede bir canavar varmış. Genç kızlar bu canavara kurban edilirmiş. Sıra cengâverin sevdiği kıza geldiğinde, âşığın gönlü razı gelmemiş sevdiğini kurban etmeye. Sevdiğini uzaklaştırıp kendi beklemeye başlamış korkunç devi. Pusuya yatmış ve bir anda devin kalbine kılıcını saplamış sevdalı genç. Ejderha can havliyle yerlere serilmiş ve serildiği yerden sular fışkırmaya başlamış. Su öyle bir şiddetle akmış ki vadiler oluşturup kıvrılarak ulaşmış denize. Nehir bazı kısımlarında bu durumuna sebep olan kızlardan intikamını kıyamete kadar almak istercesine coşkun ve delicesine akar. Bazen de yorulur, durulur,sakinleşir. Bazı yerde iç karartacak kadar bulanıktır suyu, bazı yerde berrak. Aşağıdan yukarıya akar. Terstir, tersten akar. Bazen hayatları da ters yüz eder. HEDİYE Hikâyemizdeki yaşamlar da biraz düz biraz terstir. Hediye'nin hayatı da düzden akarken terse dönmüştür. Dramların biri bitip biri başlarken hayatının son demlerinde neden isyankâr bir insan olmadığına, kocasına ve kaderine neden başkaldıramadığına yanacak, pişman olacaktır. Bu hikâyenin anlaşılması coğrafyanın anlaşılmasına bağlıdır. Ama hikâyenin değişmesi coğrafyanın değil, insanların değişmesine bağlıdır.
Sayfa 8 - Cinius Yayınları ,Bedel Asi Nehri Gibi
Asi Nehri Gibi
Asi Nehrinin suladığı topraklarda nice yaşamlar saklıdır bilinmez Nehirlerin adlarıyla anılan bu coğrağyanın hilayelerInI tahmIn etmek hIç de zor değIldIir.Adını IkI nehrIn arasından alan Mezopotamya gibiAsi NehrI de efsanelerle anılır. Hem kültürlerIn beşiği hem de devamıdır.Hikayeler de kıygınlar da farklıdır. Her bIrInIn kendI hIkayesI vardır..Ama kaderlerI aynıdır. Kadınları mağdur kızları mağdurdur. Kadınlar gözyaşlarıyla eşlik eder nehrin sularına. Hikâyenin geçtiği topraklar da Mezopotamya ruhuyla şekillenmiştir. Tersten akan Asi Nehri gibi terstir hayatları. Delicesine âşık olduğu kızı canavara kurban vermemek için kendini feda eden cengâver yiğidin hikâyesi dilden dile anlatılır. Öyle büyük bir sevdadır ki bu kendi canını hiçe sayıp devin karşısına çıkacak cesareti vermiştir ona. Efsanenin can alıcı kısmının kadına ve sevdaya değer vermek, kadını incitmemek, yavrularının analarını, masumiyet timsali kızları baş tacı etmek gibi bir güzellik olduğunu anlatmaz hikâyeci. Anlatılan masal ya da efsanenin ana fikrinin merhamet veya hiç bir canlıyı incitmemek olduğu da söylenmez. Söylense bile yaşantılarıyla gösteremezler bunu. Ellerinin tersiyle ittiriverirler ya da satıverirler kız çocuklarını başlık parası karşılığında.
Sayfa 7 - Cinius Yayınları,Bedel Asi Nehri Gibi
bedel
Dört nala sürdüler atları. Hiç nefes almadan gittiler neredeyse. Artık kasabaya yaklaşırken biraz dinlendiler. Kuşluğa doğru vardılar kasabaya. Atlardan inip istişare yaptılar. Ayrılsalar,tek tek arasalar olmazdı. Bilmedikleri yerde iğneyle kuyu kazmaktı bu. Cin fikirli Çakalın oğlu "bu iş böyle olmaz" dedi. "Kız reşit değil. Bu iş candarmanın işi, bizi aşar. Onlar ,çobanı kız kaçırmaktan hapise bile atarlar" diye heyecanla devam etti. Diğerleri onayladı. Jandarmanın yolunu tuttular. ——- İki sevdalı bilinmeze doğru yol alıyorlardı. Artık konuşmuyorlar,sadece hayal kuruyorlardı. Hayalleri çakışıyordu. Beraber güzel bir gelecek. Kimsenin kendilerine hükmetmediği,üstünlük taslamadığı güzel bir gelecek. Neziha'nın yüreğindeki karanlık korku hiç geçmiyordu. Belki de küçücük bedenine sığdırdığı acıdan dolayı hep bir yanı tetikteydi. Çoban da tetikte ve sıkıntılıydı ,yalnız umudu ve hayalleri daha uzun sürmekteydi.
Sayfa 99 - Cinius Yayınevi Neziha karakterinin dramı
Reklam