Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Belgelerle Lozan

Sevtap Demirci

Belgelerle Lozan Gönderileri

Belgelerle Lozan kitaplarını, Belgelerle Lozan sözleri ve alıntılarını, Belgelerle Lozan yazarlarını, Belgelerle Lozan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rumbold'un isabetle belirttiği gibi, "Müttefik heyetleri müzakerelere yeniden başladığında kendilerini, tek kolu gövdesinin yanına bağlı bir adamın durumunda buldular; çünkü artık uğruna savaşa girebilecekleri bir şey kalmamıştı ve Türkler de bunu biliyordu."... Dolayısıyla bu bir yenilgi değil, geçici bir geri çekilmeydi. Ama psikolojik zafer Türklere aitti.
Sayfa 233Kitabı okudu
Ekim 1923'ün başında Ankara, barış antlasmasıyla Türkiye'ye bırakılan tüm bölgelerde ilk kez sınırsız egemenliğe sahip oldu.
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
Gerginlik, İsmet Paşa ve Rauf Bey'in çatışan siyasi görüşlerinden ve İsmet Paşa'nın Rauf Bey'in talimatlarına uymamasından kaynaklanmış ve nihayet, hükümetin İsmet Paşa'ya antlaşmayı imzalama izni vermemesiyle açığa çıkmıştı. Diğer bir deyişle, İsmet Paşa'nın yetki isteyen iki telgrafına karşın, antlaşmayı imzalama izni hükümetten değil Mustafa Kemal'den gelmişti.
Sayfa 230Kitabı okudu
Ağustos başında Rauf Bey, o Ankara'ya dönmeden başkentten ayrılıp memleketi Sivas'a dönmüştü. Böylece Rauf Bey siyaset sahnesinden fiilen çekilmiş oldu. Ankara'dan ayrılıp görevi bırakması, onunla Mustafa Kemal ve İsmet Paşa arasındaki ayrılığın İlk aleni göstergesiydi.
Sayfa 229Kitabı okudu
Haziranın son günlerinde, beklenmeyen Türk-Yunan yakınlaşması Müttefikler'i rahatsız etti, çünkü zaman zaman, özellikle Müttefikler'i ilgilendiren konularda bir sonuç alınamaması durumunda, ayrı bir Türk-Yunan antlaşmasının gerçekleşebileceği yolunda her iki taraftan da tehditler almışlardı.
Sayfa 223Kitabı okudu
Ryan ve Henderson da ültimatomun kopma anlamına geleceğini düsünüyordu. Ryan, 26 Temmuz'da Henderson'a gönderdiği mektupta, "eğer ültimatom sert olursa, ki Fransızlar bunun hayli sert olmasını istiyor," diyordu, "Türkler, bu çılgınlıklarıyla, boyun eğeceklerine daha da uzaklaşacaklardır."
Sayfa 219Kitabı okudu
Reklam
Rumbold, 19 Haziran'da Crowe'ye yazdığı telgrafta, "bir Türk karşısında geri adım atmanın aşağılayıcı olduğunu biliyorum," diyordu, "ama güç kullanmayacaksak, pazarlıkta ne alabiliyorsak onu almalıyız. Güç kullanmakla tehdit eder de tehdidimizi yerine getiremezsek,Türkler pekâlâ blöfümüzü görebilir ve o zaman da durumumuz öncekine kıyasla bir hayli kötüleşir." Rumbold'a göre, Müttefikler'in artık bir müzakere zemini yoktu.
Sayfa 217Kitabı okudu
Rumbold, 19 Haziran'da Henderson'a yazdığı özel mektupta,"burada hepimiz ciddi bir depresyona girmiş durumdayız," diyordu: "Konferans borçlar yüzünden tam anlamıyla çıkmaza girdi."
Sayfa 216Kitabı okudu
İngiliz ve İtalyan temsilciler, borçlar nedeniyle bir kesilme yaşanırsa, Ankara'nın çatışmaları sürdürmekten çekinmeyeceğine inanmıştı. Ama Pellé hâlâ, Müttefikler'in sağlam bir cephe oluşturması durumunda Türklerin borçlar ve imtiyazlar konusunda geri adım atacağını ve savaşa girmeye cesaret edemeyeceğini savunuyordu.
Sayfa 215Kitabı okudu
Rauf Bey'in basın açıklaması ciddi memnuniyetsizlik işaretleri taşıyordu. Başbakan, "Türkiye fedakârlıklarının sınırına gelmiştir," diyordu "ve hiçbir koşulda ona tam bağımsızlık vermeyen bir barışı kabul edemez. Eğer görüşmeler kesilirse, bunun sorumlusu, Türklere iktisadi ve mali köleliği getirecek önerileri dayatanlardır."
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
14 Mayıs'ta Rumbold, İsmet Paşa ile bir görüşme yaptı ve bu görüşmede onu, Yunanların hiçbir şey ödeme imkânının olmadığına sonunda ikna etti. Rumbold'a göre, Türkler "taştan kan çıkartamazdı. "
Sayfa 204Kitabı okudu
"İsmet Paşa tüm süreçten endişe duyuyor," diyordu: "Ankara'nın talimatlarıyla öyle bir bağlanmışki, kıpırdamaya bile cesaret edemiyor."
Sayfa 203 - RumboldKitabı okudu
İngiliz heyeti, ikili bir rol oynaması bakımından eşsiz bir konuma sahipti: Hem Müttefik cephesine liderlik, hem de kendi çıkarlarını doğrudan ilgilendirmeyen konularda müttefikleri ile Türkiye arasında arabulucuk yapacaktı.
Sayfa 195Kitabı okudu
Curzon, Lozan tercihini birçok açıdan savundu. Rumbold'a gönderdiği bir telgrafta, İstanbul'daki atmosferin Müttefikler için uygun olmayacağını, "Lozan'da olup biten hakkında hiçbir fikri olmayan ve aşırı derecede önyargılı fanatik bir Türk topluluğuyla çevrili" olacaklarını ve "özellikle Müttefikler'e karşı galeyana gelme"tehlikesinin göz ardı edilemeyeceğini ve İstanbul'da Venizelos'un güvenliğinin tehlikede olacağını öne sürdü. Son olarak da, Türklere bunun yalnızca ilk konferansın bir devamı olduğu izlenimini vermenin Lozan'da daha kolay olacağını sözlerine ekledi.
Sayfa 187Kitabı okudu
Rapora göre, İngiliz birlikleri Musul'dan çıkarsa, "İngiltere Asya'da boşuna savaşmış olacaktı. Türkiye yalnızca Avrupa'da muzaffer olmakla kalmayacak, Asya'da da zafer kazanmış olacaktı ve başarısı yalnızca bir status quoante (savaş öncesi durum)" olarak kalmayacaktı.
Sayfa 182Kitabı okudu
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.