Kimdi cesaretimi kıran,üstelik
Yeni serüvenlere hazırlarken kendimi
Sesimi cılız,rüzgarımı yelkensiz
Bulan kimdi, ki şimdi geniş zaman
Kipiyle düşürüyor gölgesini anılarıma
Aynı soruyu sormaktan, minör
Ağrılardan yoruldum,gitmeliyim buralardan
İçimde buharlaşan cıvayı soluyorum artık
Yoruldum yoruldum yoruldum
Gereklilik kipinde yaşamaktan.
Ahmet Telli
İnsana en çok şiir yakışıyor,
Sonra yeryüzüne yağmur,
Gökyüzüne mavi..
Ve en çok insana vefa yakışıyor,
Yüreğe sevda,
Gözlere haya..
Ve en çok yaşamak yakışıyor,
İnsanca, sevdaca, duruca…
Eylül, gülleri soldurarak
duyurdu bu yıl da kendini
Böyle olacağını bile bile
şaşırttı bizi yine de
Daha bir demet kır çiçeği
alıp koyamadık vazoya
Günler mi unutturdu bize sevinci
yoksa aşındırdık mı kimi duyguları
Şöyle bir akşam söyleşemedik
...
ah! ben bundan sonra bir karı sevmek
başkasını sevmek*
-burçak’a evet
işte sen gülüyorsun
ve beni daha geniş bir salona almış oluyorlar
gözlerim dönüyor sevdadan, merkezden değil
tam beş milyon park oluyorum, mavzerler caba
defterime tartışmasız bir kuzu çiziyorum da!
şehri ispatlamaktan geliyorum heykeller hala bitmiş
bak ben sana ay aldım al ay aldım bak ben sana
hem fischer de sebt günü çekilmişti galiba
bir defterime kuzu tartışmasız çiziyorum da!
sana bir gülü olmamanın biyolojisinden soruyorum de ki:
‘sanmıyorum bu, bir beygirin metale meylettiğini bildirsin’
kalemi kurdelayla dersem babam annemi dövmesin
defterime çiziyorum bir kuzu tartışmasız da!
rimbaud okumuşuz gibi soluyor şurdaki tank bak
hiç sevişmediğimiz için doğruluyor matbaa
haydi gel şapkamızı türkiye’ye gömelim
defterime bir çiziyorum tartışmasız kuzu da!