Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Belleğin Kuytularından

Hilmi Yavuz

Belleğin Kuytularından Sözleri ve Alıntıları

Belleğin Kuytularından sözleri ve alıntılarını, Belleğin Kuytularından kitap alıntılarını, Belleğin Kuytularından en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beklenmedik bir anda terkedilmişsindir bütün sevdiklerince Suçlamak istemesen de hiç kimseyi üzünçle yanmakta yüzün Adını bile kayamadığın bir boğunç dolmakta şimdi yüreğine Ve usulca ağınaktadır gözlerinin peteğine ağulu bir hüzün
Sayfa 80 - Everest, 19. BaskiKitabı okuyacak
‘Sadece Gözleriyle Gülebilen Bir Çocuk’: Mehmet Günsür Orhan Duru’nun çok eskiden yazdığı bir hikâyede geçen şöyle bir cümle kalmış belleğimde: “Sadece gözleriyle gülebilen, korkunç bir çocuk!” Sadece gözleriyle gülebilen bir çocuk! Bu sözler, bundan bir süre önce yitirdiğimiz Mehmet Günsür’e o kadar benziyor ki! Ve sanki onun için yazılmış
Reklam
O büyük kentin parklarındaki çiçekleri, ağaçları, gece yarısı duyulan yağmur ve yaprak hışırtılarını sana adadım. Bir adı bilinmez denizde batan kalyon. Beni duyuyor musun?"
Sayfa 24 - Timaş
Sakalını ‘Mavi’ ye Boyayan Şair: Cemal Süreya İlk kitabı Üvercinka’yı bana imzaladığında, 1950’li yıllar, “sevmek ne uzun kelime” diye yazmıştı. Oysa sevmek değildi en uzun kelime, “ölüm” dü; gelgelelim biz, o yıllarda ‘ölüm’ün değil, ‘sevmek’in en uzun kelime olduğunu düşünüyorduk. Gençtik de ondan… Cemal ilk yayımladığı şiirlerle öne
Acıyı Gerilerde mi Bıraktın: Behçet Necatigil Yazılmadan kaldı bazı şeyler, gene de yazılmış kadar oldu
Peki, Kemal Tarih kimdi? Türkiye'nin en ilerici, en modern ve Avrupalı, en Marksi entelektüellerinden biriydi. Çünkü, zihinlere üniforma giydirilmesini reddediyordu düşünen, eleştiren bir Batılıydı; Marksizmi bir dogma değu bir dönüşüm olarak görüyordu. Tarihi sorguladı; 'ilericiliği' sorguladı; üniformalı zihinlerir dar idrakini sorguladı; Marksizmi sorguladı. Kemal Tahir, özerk zihinli bir bireydi... Ve şüphesiz, büyük bir romancı ve hikâyeciydi.…..
Reklam
Ölümler geçmişin hatırlanmasıdır. (...)
Sayfa 215 - Timaş YayıncılıkKitabı okudu
(...) Çünkü şiir, yarımları bütünler; ödenmemiş olanları öder.
Sayfa 33 - Timaş YayıncılıkKitabı okudu
Yol açıcıların sonuncusu, -evet, çünkü medeniyet kopmaları sırasında yaşanan zihinsel krizlerden nasıl çıkılabileceğini gösteren bir neslin son temsilcisi idi Turgut Cansever. Ahmet Hamdi Tanpınar gibi, Cemil Meriç gibi, Sabri Ülgener gibi, Kemal Tahir gibi, Behçet Necatigil gibi...
Sayfa 266Kitabı okudu
Bir özel not: Rahmetli babamla Sezai'nin rahmetli babasının arkadaş olduklarını sonradan öğrendim. Sezai, 1989'da, Diriliş'te yayımladığı Hatıralar’ının (LXXI. bölüm), 'İstanbul- Maliye Müfettiş Muavinliği' başlıklı aynı bölümünde şunları anlatır: “Hilmi Yavuz'un babasıyla babam tanışmıştı Fatih'te. Babam, övgüyle söz etmişti Hilmi Yavuz'un babasından. Bizim o taraflarda, Çermik'te de görev yapmıştı Hilmi'nin babası. Bu yüzdendir ki, Hilmi, sonradan sol grup içinde oldu, ama kullandığı imajlar İslamî imajlardır, güneydoğu Anadolu'nun İslam’la kaynaşmış görüntüleridir." Şimdi. Onunla aşağı yukarı yarım yüzyıldır da görüşmemiş olduğumuzu düşündüm. Onu tanıyan kiminle konuşsam, Sezai'nin kimselerle görüşmek istemediğini işitmişimdir. Oysa konuşacak o kadar çok şeyimiz var ki...
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
Bir keresinde, 1987 ya da 1988 olmalı, Le Monde des Livres'de Nicole Zand'ın Sessiz Ev romanı üzerine yazdığı, onu göklere çıka- ran yazısını okuyunca çok sevinmiş, o sırada Erenköy'ünde oturmakta olan Orhan'a gece telefon ederek yazıyı haber vermiştim. Onun, yazıyı almak için ta Erenköy'ünden kalkıp gece geç saatlerde, heyecanla bize, Ayaspaşa'ya gelişini unutamam...
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.