Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Biletimiz İstanbul'a Kesildi

Mıgırdiç Margosyan

Biletimiz İstanbul'a Kesildi Sözleri ve Alıntıları

Biletimiz İstanbul'a Kesildi sözleri ve alıntılarını, Biletimiz İstanbul'a Kesildi kitap alıntılarını, Biletimiz İstanbul'a Kesildi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Damda yatabilmek
Diyarbakır'ın o cehennemi sıcağında bizler yaz boyunca damlarda, tahta tahtlarda yatardık. Neden mi? Bunu, öncelikle kerpiç duvarlarımızda yuvalanmış, soktuğu zaman öldürebilen yedi boğumlu akreplerin gece bizlerle koyun koyuna yatmasını engellemek için yapardık. Sonra da sıcak yaz gecesinde açık havada yatarken, gökyüzünün o esrarengiz yıldız yumağının altında uykuya hayallerle dalmak için ...
Her pazar aynı sinema
"Tanrı Baba, kusura bakma ama, her pazar senin evinde aynı filmi seyretmektense arada bir de olsa babalarımızdan beyaz, gümüş yirmibeşliği havada kapıp Şehir Sineması'na gitmeyi düşlüyoruz! Hele hele, Tarzan'ın ağaçlardan ağaçlara sarmaşıklarla atlarken bir taraftan da "Aaaaiiia .. aa!" diyerek bağırmalarına, aslanlarla boğuşmalarına, oğlu Boy'un, karısı Jane'in maceralarına bayılıyoruz! Bir de Çita adlı maymunun bir kenarda oturup elindeki muzu soyarak afiyetle yiyişini izlerken onu kıskanıyor, hasetimizden çatlıyoruz! Çita muzu yerken bizler muzun tadını bilmesek de yalanıp yutkunuyoruz! Kavun ve karpuzdan başka doğru dürüst bir meyve de bilmediğimizden sırf muz yiyebilmek için Çita olmaya bile allahvekil razıyız!
Reklam
Çok ayıp ama!!
Müslüman çocukların fırlatıp kaçtıkları karpuz ve kavun kabuklarından, ezik domateslerden korunmak hiç mi hüner istemez? Peki, bu çocukların, bu bacaksızların Ermeni, Süryani, Keldani, Pırot din adamlarını kavun karpuz kabuklarıyla bombardımana tutarken bir de ağızlarını yaya yaya bağırdıkları "keşiş, keşiş, götüne bir şiş! " nakaratlarına ne demeli!
Biz de anlamıyoruz
Kilisemizin top sakallı papazı Der Arsen'in pazar ayinlerindeki dualarından, İncil'in dilinden "elhamdülillah" bir sey anlamıyorduk!
Sayfa 11 - Der: efendiKitabı okudu
Aynı coğrafyadayiz çünkü
Çünkü bizim evde dünya kuruldu kurulalı Tanrı'nın kurallarından sonra bir de onunkiler kadar kesin olan babamın kuralları geçerliydi. Söylenen yapılmalıydı! "Neden" ve "niçin"ler, ancak terbiyesiz çocukların soracağı şeylerdi!
Reklam
İki dağın arasında kalmişam Bülbül kimi daldan dala konmişam Ne gün gördım ne de murad almişam Yazığ bahan, cahal ömrım çürıttım.
Sayfa 13
Sahi günah denen şey neydi? Ne, ne zaman günah, ne zaman değildi?
Güzel metafor :)
Hayır! Gerçekler acı biber gibi, isot gibi ortadaydı. Gerçekler dil ve yürek yakıyor ama değişmiyordu.
Sayfa 79
Canım çekti!
Buğusu tüten kaynar çorbaya sıkılan birkaç damla soğuk limon, kesinlikle "pişmiş aşa su katmak"tı! Çorbaya limon sıkmak mı? Hayır! On kere, yüz kere hayır! Çorbaya yakışanı, onunla yüz göz olması gereken, olsa olsa acı, kırmızı pul biberdi! Onun da yanında bir baş kuru soğanla bir de tandır ekmeği!
Reklam
"Kız senin adın Anna Pencereme baksana Gel kız bir öpücük ver Damat olam babana."
"Dicle'nin etrafı bostan Bir ziyan gelmez dosttan Aklım başımdan gidi Yari düşındığım an."
Sayfa 45 - Aras Yay.Kitabı okudu
Dem geçer, devran döner, hicran biter, her şey biter.
Sayfa 75
Evet, Tanrım, onlar senin adına tepemize çullanıyorlardı, bizler de yine senin adına bu çileye katlanıyorduk.
Sayfa 21
Bak yine komünistlik yapıyorsun:)
yemin denen şeyin de ne olduğunu, insanların niçin yemin ettiklerini, yeminle neyin değiştiğini bilmediğim gibi, çok yemin edenlerin neden papaz, hacı ve hocalar olduğunu, bir yeminle yerine göre bin yalanın perdelendi- ğini de bilmiyordum.
Sayfa 112Kitabı okudu
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.