Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Biletimiz İstanbul'a Kesildi

Mıgırdiç Margosyan

Biletimiz İstanbul'a Kesildi Sözleri ve Alıntıları

Biletimiz İstanbul'a Kesildi sözleri ve alıntılarını, Biletimiz İstanbul'a Kesildi kitap alıntılarını, Biletimiz İstanbul'a Kesildi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dem geçer, devran döner, hicran biter, her şey biter.
Sayfa 75
“Bir finduğun içini.... yar sensiz yiyemem...” Masallarda, kitap sayfalarında, türkülerde nedense hep bu tür aşklardan söz edilirdi: Leyla ile Mecnun! Ferhat ile Şirin! Tahir ile Zühre! Kerem ile Aslı! Romeo ile Jülyet! Hepsi de “bir funduğun içini” yalnız başlarına yemedikleri için mi gitmişlerdi öte tarafa? Öyleyse hepsinin de canı cehenneme! Bazen insanlar “bir finduğun içini” yalnız başlarına yemeyecekleri kadar mı salaklaşıyor, bu denli mi duygu yüklü oluyorlardı? Duygusallığın doruk noktasına yuva kuranlara aşık mı dinliyordu? Yoksa aşk, salakların için düştükleri bir tuzak, kendi başlarına ördükleri bir koza mıydı? Sayfa: 72-73
Reklam
Güzel metafor :)
Hayır! Gerçekler acı biber gibi, isot gibi ortadaydı. Gerçekler dil ve yürek yakıyor ama değişmiyordu.
Sayfa 79
"Kız senin adın Anna Pencereme baksana Gel kız bir öpücük ver Damat olam babana."
Evet, Tanrım, onlar senin adına tepemize çullanıyorlardı, bizler de yine senin adına bu çileye katlanıyorduk.
Sayfa 21
Yolda kapı komşuları Çulcu Dikro'nun karısı Beyzar Baco'ya rastladı. Geleneklere uyarak Bayzor Baco'nun taze ekmekten bir parça koparıp tatması için bekledi. Ekmek, Bayzor Baco'nun iyice seyrekleşmiş dişleri arasında hayır duasına dönüştü : "Halil İbrahim'in beti bereketi içinde olsun, lao" Bayzor Baco'ya gösterdiği bu hürmetkar davranışın karşılığında, okşarcasına söylenen lao'yu 'evladım' ı hak etmenin verdiği şevkle yoluna devam etti.
Reklam
Bak yine komünistlik yapıyorsun:)
yemin denen şeyin de ne olduğunu, insanların niçin yemin ettiklerini, yeminle neyin değiştiğini bilmediğim gibi, çok yemin edenlerin neden papaz, hacı ve hocalar olduğunu, bir yeminle yerine göre bin yalanın perdelendi- ğini de bilmiyordum.
Sayfa 112Kitabı okudu
Ali isminin kendisine sonradan, siverek’te Zaza bir köy ağası tarafından verildiğini, Birinci Harb-i Umumi’nin sürgün artığı olduğu için, dört yaşlarında sünnet edilip Müslümanlaştırıldıktan sonra isminin değiştirildiğini, aslında bir fılla ,yani Ermeni çocuğu olduğunu, çocuk yaşta çobanlık yaptığı için okuyup yazma öğrenemedini, bu nedenle de kendi anadilini hiç olmaza oğluna öğreterek böylece tarihle bir tür hesaplaşmaya soyunduğunu tüm Diyarbakır’da bilmeyen, duymayan , kala kala galiba bir tek sağır sultan kalmıştı…
Karakteristik bir gülüşün var, bizim köylerdeki gelinlerinki gibi. Dudaklar kısılıdır, birden parıldayıp sönüverir hani, koyverilmez o gülüş...
57 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.