Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilgeliğin Yedi Sütunu

T. E. Lawrence

Öne Çıkan Bilgeliğin Yedi Sütunu Gönderileri

Öne Çıkan Bilgeliğin Yedi Sütunu kitaplarını, öne çıkan Bilgeliğin Yedi Sütunu sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Bilgeliğin Yedi Sütunu yazarlarını, öne çıkan Bilgeliğin Yedi Sütunu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Normalde gözünüze namussuz ve sadistçe görünen şeyler bu durumlarda mübrem ve önemsiz bir rutinin parçasıydı. Çöllerde hayat o kadar kısa ve acılıydı ki. Birini yaralamak yada öldürmek bize basit ve geçici acılar gibi görünüyordu. Yaşamanın acısı bu kadar büyükken ceza da acımasızca olmalıydı.''
T.E LawrenceKitabı okudu
Seni sevdim ve bu yüzden kendi ellerime Çektim bütün bu insan akınını Ve son arzumu yazdım yıldızlı gökyüzüne Seni kazanmak için Özgürlük, Ey yedi sütunlu değerli ev, Geldiğimizde gözlerin parlıyor olacak bizim için. Yolda bekleyen uşağım gibi göründü ölüm, Yaklaşıncaya kadar yanına Anladı beklediğini gülümsediğimde Kederli kıskançlığıylafırlayıp geçti beni Ve paramparça edip götürdü seni Derin sessizliğine. Yeryüzünün yumuşak elleri henüz keşfetmeden endamını Ve kör kurtlar, henüz semirmeden varlığını Yol yorgunu aşk, el yordamıyla keşfetti bedenini, Şimdilik bizde emanet kalan. Dua etti adamlar bana, eserimizi, dokunulmamış evi, inşa etmeye başladığımda senin hatırana Ama paramparça ettim yarım yapıyı Sana yaraşır bir anıt uğruna Ve şimdi küçük yaratıklar Yamamak için kendilerini yıkıntılara Sürünüyorlar bozulmuş gölgesinde armağanının.
Sayfa 22
Reklam
Yaşamın kederi öylesine büyüktü ki, cezalandırmanın acısı merhametsiz olmak zorundaydı…
İçinde yalnız kalacağımız kapalı yerler, kendi doğamızı giz­leyecek kalın giysilerimiz yoktu. Her şeyi ile insanoğlu, tüm samimiyetiyle yine insanlarla birlikte yaşıyordu.
Bana göre, söz konusu olan Arap eyaletlerin tümü, tek bir İngiliz’e değmezdi...
Arap hareketine inanıyor ve güveniyordum, buraya gelmeden önce Türkiye'nin parçalanması fikrine varmıştım. Ama Mısır'da bulunan diğerleri, buna inanmıyorlardı ve savaş alanındaki Arapların zekası konusunda bana hiçbir şey öğretilmemişti.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Biz sadece bedenimizi değil , ruhumuzu da zaferin boyun eğdirici hırsına teslim etmiştik.
Sürekli savaş, kendi yaşamımızı veya başkalarının yaşamını umursamayı bizden söküp almıştı.
Araplar, bir ipe olduğu kadar bir fikre de asılabilirlerdi, çünkü zihinlerinin taahhüt edilmemiş sadakati, onları itaatkar bir köle haline getiriyordu.
Samilerin görüş perdesi
Onlara göre yaşam, bir insana vakfedilen, kontrol edilemeyen, bir yararlanma hakkı, kaçınılmaz bir şeydi. İntihar, olanaksız bir şeydi ve ölüm için kederlenmeye gerek yoktu.
227 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.