Bilinmeyen
Joshua FerrisBilinmeyen Sözleri ve Alıntıları
Bilinmeyen sözleri ve alıntılarını, Bilinmeyen kitap alıntılarını, Bilinmeyen en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her saat bir anlık umutsuzlukla dolu, her gün ise bir saat umutsuzlukla dolu.
Sayfa 269 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Peter’ın saçları azalmış, çok da şişmanlamıştı. O pahalı yün paltosunun altında şiddetli bir kalp krizi besliyordu.
Sayfa 297Kitabı okudu
Zaman kıymetliydi, her şeyin bir nedeni vardı, her zaman bir çıkış yolu bulunurdu, mücadele edip kazanmak için doğru tavrı takınmak yeterdi, hiçbir şey onu durduramazdı ve yarın farklı bir gün olabilirdi.
Sayfa 94Kitabı okudu
Savaş alanında çoğu insan hayatının son günü, son anı gelene kadar sonunun geldiğinin farkına varmaz.
Sayfa 113Kitabı okudu
Bir şeye sahip olmak demek onu sırtında taşıyabilmek demekti, yoksa sonsuza dek kaybetme riski vardı.
Sayfa 250Kitabı okudu
Affetmeyin. Sizi sabaha kadar uykusuz bırakıp sizi düşünmeden hayatlarına devam eden insanları, affetmeyin.
Onlar bana tanıdık geldikçe ben kendime yabancılaşıyordum, onlar çoğaldıkça ben azalıyordum..
"Ve dünyada , insanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur."
Zaman kıymetliydi, her şeyin bir nedeni vardı, her zaman bir çıkış yolu bulunurdu, mücadele edip kazanmak için doğru tavrı takınmak yeterdi, hiçbir şey onu durduramazdı ve yarın farklı bir gün olabilirdi.
Kibir, uzun bir hastalığın ardından hayatla uzlaşmak zorunda kalmamış insanlara özgü bir lükstü.
Ve sanırım beni ölüm döşeğimden çağırsan, birden ayağa kalkıp sana gelecek gücü bulurdum.
Affetmeyin. Sizi sabaha kadar uykusuz bırakıp sizi düşünmeden hayatlarına devam eden insanları, affetmeyin.
Soğuk tüm icatların anasıydı, mesajını kırbaçla veren intikamcı bir ana.
Sayfa 9 - SİREN YAYINLARI
Yazmaya dalmak mutlu olmak demekti ama bunu başarmak için bu mutluluğun farkına varmaktan da, herhangi bir şeyin farkına varmaktan da vazgeçmek gerekiyordu, yani bu durumda farkına varmamanın mutluluğu içinde yüzüyordu...
Tanrı'ya karşı kayıtsız olduğunda sana daha çok saygı duyardım. Hayatın acil işlerle kuşatılmıştı ve bunlar, ilahiyat fakültesi öğrencileriyle pazarları kilise sıralarında oturan adamların ulvi varsayımlarından önce geliyordu. Senin vaktin yoktu. Senin önceliğin bu değildi. Sen kavramlarını anlık durumlara göre oluşturdun, bir anda aklına geliveren kasvetli öngörülere dayandırdın, seni tümüyle tükettikten sonra arka plana itilerek unutulan kısa kesinlik duygusu içinde bu kavramları benimsedin. Ölmüşsen ölmüşsündür diye düşündün.