Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

selda guven

selda guven
@seldaguven25
54 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
Ne tuhaf, insanın en büyük hazinesi, ona en büyük acıyı çektiren yüreğiydi ve gökyüzünü içine alacak kadar genişti.
Reklam
İyi de bir evin yuva olabilmesi için orada bir aile olması gerekmez mi? Evlilikten söz etmiyorum sadece, birbirini seven, biri olmadan öteki de mutsuz olacağından aynı çatı altında yaşamayı seçmiş insanlardan bahsediyorum. Sadece bir eş de değil, müşfik bir anne, ona baktığında köklerini hissedebileceğin, onun bedeninde kendini görebileceğin bir baba, belki daha da iyisi şefkat gösterebileceğin bir evlat, onun seni hayata bağlayacak bitmek bilmeyen sorunları… Böyle insanlar olmadan, düzenli tertipli de olsa, her tarafı bal dök yala, tertemiz de olsa bir mekana yuva denebilir miydi?
İYİ Partili lütfü Türkkan şehit yakınına küfür etmişti... Grup Başkanvekilliğinden istifa etti. sizce neden görevden almadılar? şehit yakına hakaret hakkında görüşünüz nedir? ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Onu gerçekten sevmediğini şimdi anlamıştı. Sevdiği şey Ruth değil, idealize ettiği, kendi kafasında yarattığı uhrevi bir şeydi; kendi aşk şiirlerindeki ışık saçan ruhtu. Hakiki Ruth’u, sınıfının tüm o kusur ve zaaflarını taşıyan, o sınıfın psikolojisinin umutsuz sınırlarıyla kısıtlanmış burjuva Ruth’u hiç sevmemişti.
Bu kitabı seninle gönderiyorum Geçeceğin yerlerden Belki o da geçer diye Gece ışıklarının fısıltıları altında Tarihi sokaklarında Senin Fransa’nın Simone, bu şiiri oraya gönderiyorum Benim de bir parçam seninle gelsin diye . *
Reklam
"Kötülük," dedi Simyacı, "insanın ağzından giren şeyde değildir. Kötülük oradan çıkandadır."
İhanet
erkekler neden aldatır?bir evlilik neden biter?aldatıldınız mı hiç?
Ölüm ne zaman kurtaracak bizi bu köhne çöplükten?
günah kimsenin değil ama, bütün kabahat benim.
Duygusallık
en son ne zaman ağladınız ne için ve kim içindi?duygusal mısınız?
Reklam
Sevgi, zamandan ve mekandan arınmış safiyane ellerde yere düşerse bu, sevginin suçu değil, insanın suçudur. Çünkü sevgi sınırsızdır, insan sınırlı; sevgi kusursuzdur, insan sakar.
"Ve dünyada , insanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur."
Aralık ayı, bir kitapta yazdığı gibi beklenmedik bir ilkbahar gibi gelmişti.
Bir sırrı tek başına taşımaktan daha ağır ne var şu dünyada?
Gittiğini ânı önce anlayamadım. Yedi yaşındaki aklımın karmaşası oldukça derin ve ilgi çekici olacak ki hayatlarımızda önemli bir değişiklik olduğunu anlamam biraz uzun sürdü.
Haydi,cesurca ışıkları söndürmeyi deneyelim. Işıklar sönerse bu maskeli balonun da sonu gelecektir elbet.Ne yüzlerin ne de maskelerin olduğu karanlığın içinde birbirimizi tekrardan iyice tanıyalım istiyorum.Ben,karanlığın içinden gelen bu yeni ezgiye inanmak istiyorum.
Reklam
"Ah, kötülüğün ezgisi nasıl da uğulduyordu"
Tende beden, bedende can taşıdıkça, bu dünyada yaşadıkça, hayat yolunun önündeki engelleri aşmaya, kaldırmaya çalışacaksın, arkadan omuz vereceksin. Ne var ki, her omuz vuruşta, hayat arabasının tekerleği omzunu bıçak gibi yaralıyor, yara üstüne yara, derken nasır tutuyor.Eğer yaptığın işi seviyor, meyvesini de alıyorsan, nasırların hiç önemi yok.
Sevgi aynı zamanda özgürlük de getirir; sevgi özgürce verilmediğinde gerçek anlamda sevgi değildir.
İnsanın dış görünüşü gösterişsiz olabilir,ama önemli olan aklı,güçlü duyguları ve hoş tavırlarıdir.