Avrupa'nın ilk ateşli silahı olan işe yaramaz düzenekle, birçok şövalyenin "âdi bir alet" ve "meydana çıkıp kılıç kılıca dövüşmekten korkan ödlekler için tutunacak bir dal" diye dalga geçtiği bilinir.
Yakışıklı Denizci 'nin bu kusurunu dile getirilmesi, onun sadece geleneksel bir kahraman olmadığının değil, aynı zamanda ana karakteri olduğu bu hikayenin mutlu sonla biten bir aşk hikayesi olmadığının delili sayılmalıdır.
Her çağda, Amerika da dahil bütün devletlerin başına gelen bazı olaylar gibi Büyük Ayaklanma'nın da öyle özellikleri vardı ki, ulusal onurun ve siyasi hesapların onu tarihin arka planına atarak unutturması gerekiyordu. Böyle olaylar görmezden gelinenez, fakat tarihsel bir açıdan muamele görebilir. Eger sağlam kişilikli bir insan, ailesinin kusurlarını ve başına gelen vahim durumları teşhir etmekten kaçınabiliyorsa , benzer durumdaki bir ulus da aynı şekilde serzenişte bulunmadan ağzını sıkı tutabilir.