Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi Gönderileri
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi kitaplarını, Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi sözleri ve alıntılarını, Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi yazarlarını, Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Pazardaki tezgâhlarda binlerce rozet, onlarca madalya satılmayı bekliyordu. Hangi ellerden geçtiğini, hangi göğüslere takıldığını, hangi umutları uyandırdığını asla bilemeyeceği bu gurur ve iftihar nesneleri, tarihin en acıtıcı devalüasyonlarından birine uğramıştı. Tarihte bir şey olmuş, bir şeyler aniden gümbürdemiş, tarih sanki yarılmış, Soğuk Savaş çağında, dünyanın bu yakasında gurur ve iftiharla taşınmış olması muhtemel bu madalya, komşu ülkenin bir şehrinde, bir tabak mıhlama ve bir tava hamsiden daha ucuz hale gelmişti."
Baş döndürücü bir hızda yeni karakterlerle tanıştığım bu kitaba başlarken bir tablo çizmediğime pişman oldum. Böylece karakterlerin hangisi kimin nesiydi diye düşünmem gerekmeyecekti. Bu bir eleştiri olarak ele alınmasın sakın. Yazarın muazzam muhayyilesi bu. Zaten kitabın sonunda bir dizin var, tabi kitabı bitirdikten sonra gördüm. Kendi kendime spoiler yemeyeyim diye son sayfalara bakmak pek adetim değildir.
Merkez öznemiz bir akıl hastanesi. Hastanede çalışan, hasta olarak yatan, inşaatında görev alan ve onların yakınları ve bütün bu kişilerin hayatlarına bir şekilde teğet geçen tüm karakterlerin hayatlarına bakıyoruz uzak ya da yakından.
Gerçek veya tevatür, soluk soluğa anlatılmış bu tarihçe okunmayı hak ediyor doğrusu.
Yaş ilerleyince anlıyordu insan. Mutluluk öyle gökten zembille inmiyor, itina istiyordu.
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi, Ayfer Tunç
İkinci tür narsistler ise kendilerini çok değerli bulurlar. O değerli tene dokunacak el, o eşsiz dudakları öpecek dudak, o derin gözlere bakma hakkına sahip göz henüz yaratılmamıştır.