Birçok konuda uzmanların görüşünü alması ve ondan sonra kesin kararını vermesi aslında keyfi hareket eden bir kişi olmadığını gösterir. Bu bağlamda, II. Abdülhamid idaresi aslında merkezi yönetimin güçlü olduğu bir nevi "Başkanlık Sistemi" gibi işliyordu ve bu durum başlı başına önemliydi. Çünkü geniş bir coğrafyaya yayılmış olan devleti ayakta tutabilmesi buna bağlıydı.