Bir İnsanla Karşılaşmak Sözleri ve Alıntıları
Bir İnsanla Karşılaşmak sözleri ve alıntılarını, Bir İnsanla Karşılaşmak kitap alıntılarını, Bir İnsanla Karşılaşmak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Güzel bedenler için zevk, güzel ruhlar için ızdırap gerekti. Ebediyen sürecek olan ızdırabın tunçtan heykelini yapmak için bir an sürecek olan ızdırabın tunçtan heykelini kırmak lâzımdır.
Kelimeler ruha vurulan çekiç darbeleridir.
Sayfa 16Kitabı okudu
“İnsanları mantık gözü ile değil merhamet gözü ile değerlendirirsek onlara ancak katlanabiliriz.“
Nurettin Topçu
Sayfa 11 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
“Günün en küçük bir sözü bile söyleyenin seciyesini ve muhatap olanın dil-hânesini yıkar veya yapar. Bir kelime ile muhatabı olan insan için hayatı cennete veya cehenneme çevirmek, farkına varılmasa bile, her an dünyamızda gerçekleşen bir vak’adır. Bu farkına varılmayan ve en kötüsü de neredeyse üzerinde hiç durulmayan bir cinayet ve felâkettir.”
Nurettin Topçu
"Baktın zamane uymadı, sen uy zamaneye" deseydi bu dünyada başka türlü bir kabûl görecekti.
"Âdem ol isterse hasm olsun bütün âlem sana" dediği için başka türlü bir şekilde karşılandı ve rûz-ı mahşerde de başka bir şekilde karşılanacaktır.
Sayfa 101 - Dergâh Yayınları
Âlemin bana yaptığı ne kadar müthiş olursa olsun, benim bana yaptığım daha müthiştir.
Ona göre Allah'a(cc) giden yol tabiatın mabedinden geçiyordu. Bir insanın deniz kenarında oturup denizi seyretmesi bile Allah'a (cc) inanması için kafi gelebilirdi. Zaten Allah'ın(cc) varlığını ispat için sebep-sonuç münasebeti değil, yeter sebep prensibi kullanılabilirdi.
Sayfa 27 - Dergâh Yayınları
İnsan geride ya bir eser ya da bir semer bırakmalıydı. Dünyaya geliş değil, insanca yaşamak ve bir eser bırakarak gitmek hünerdi.
Sayfa 36Kitabı okudu
Taklit dinine değil de, Allah'a götüren yol, tabiat tapınağından geçmektedir.
Sayfa 49 - Dergâh Yayınları, 1. Baskı, 2020Kitabı okudu
Gençlerin heyecanla yüksek hayallerini ve iddialı sözlerini dinledikten sonra
"Değer mi?" sualini soruyor ve bütün boş hülyaların sonunu getiriyordu. O zamanlar bizim gençlik hülyası ile esip gürlediğimiz günlerdi. Bizi dinler ve sonunda
"değer mi, çocuklar?" diye sorduğu zaman iç dünyamızda ihtilaller olurdu..
Sayfa 18Kitabı okudu