Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nurettin Topçu'nun Sohbetlerinden Kalanlar

Bir İnsanla Karşılaşmak

Ali Birinci

Sayfa Sayısına Göre Bir İnsanla Karşılaşmak Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Bir İnsanla Karşılaşmak sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Bir İnsanla Karşılaşmak kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“İnsanları mantık gözü ile değil merhamet gözü ile değerlendirirsek onlara ancak katlanabiliriz.“ Nurettin Topçu
Sayfa 11 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
İnsanları tanımadan gıyaben veya gördükten sonra vicahen ama yine insafın kantarında tartmadan "mülâhazât hanesini doldurmak" gibi bir zahmetsiz tavır içinde hayatlar nihayete eriyor. Beşerî münasebetler insanoğlunun menfaatlerinin ve temelsiz nefretlerinin veya hasta perestişlerinin (tapınma) çemberinde hapsolup kalmaktadır. Cemiyet içinde öğrenilmiş ve öğretilmiş nefretlerin ve muhabbetlerin etrafında kümelenmiş zümreler yüksek duvarların çevrelediği ayrı ayrı hapishanelerin müebbet mahkûmları gibi ömür tüketiyor. Bu mahkûmiyet üzerinde, eğer varsa, düşünenlerin de sesleri pek duyulmuyor. Ne oluyoruz diye bir lâhza durup kâbustan uyananlar da "sürüden ayrılan" insan muamelesi görüyor.
Sayfa 11 - Dergâh Yayınları
Reklam
"İnsanları mantık gözü ile değil merhamet gözü ile değerlendirirsek onlara ancak katlanabiliriz." Nurettin Topçu
Sayfa 11
İnsanları mantık gözü ile değil merhamet gözü ile değerlendirirsek onlara ancak katlanabiliriz.
"Cemiyet içinde öğrenilmiş ve öğretilmiş nefretlerin ve muhabbetlerin etrafında kümelenmiş zümreler yüksek duvarların çevrelediği ayrı ayrı hapishanelerin müebbet mahkumları gibi ömür tüketiyor."
Sayfa 12
Büyük İnsan Nasıl Olur?
1967'de tanımak şerefine nail olduğum Merhûmda beni, böylesine kendine çeken nedir diye düşündüğüm anlar olmuştur. Bu, büyük bir sır değil, bir anda insanı cezbeden alçak gönüllülüğü sade ve samimi halleri ile O, kendini her zaman hatırlatacak ve özletecektir. Evine ilk gelişimde, ayaklarımıza terlik uzatması canlanıyor , gözlerimin önünde. Şaşırmış kalmıştım. Öyle ya ona kadar tanıdığım birçok büyük (! ) insan, ya tahta kurulurcasına karşımda arz-ı endam etmiş veya yarı yatar vaziyette kanepede oturmuştur. Bu gibi hareketleri büyüklüğün icaplarından sanmağa başlamıştım. Şaşkınlığım bundandı. Hoca'mın biz, küçük misafirlerine, daha doğrusu talebelerine böyle istekli bir şekilde hizmet etmesi, ilk anda, bende hayal kırıklığına benzer hisler yaratmıştır. O'nun bu tevazuu kendini tanıyanların en iyi bildiği hususlardandır. Sadece bu hareketi bile muhatabinın ruh yapısına başlı başına bir darbe sayılabilirdi. Konuşması gerekmiyordu.
Sayfa 12 - DergahKitabı okudu
Reklam
Bir milletin efendisi milletine hizmet edendir hadisinin temsilcisi bir şahsiyet
Annesinin hazırladığı çay tepsisini salonun kapısından alması ve kendi eliyle dağıtması muhataplarının iç âleminde fırtınalar koparan ikinci bir hareketiydi. Burada, çevresinden hep hizmetbekleyen sıradan bir insan yerini çevresine hizmet eden ve pek az görünen veya daha doğru bir ifade ile hiç görünmeyen bir şahsiyet insan, büyük ve yüksek derecede çarpan tesiriyle, tecessüm ediyordu. Hâl ve tavır, iyi veya kötü istikamette, bir insanın içinde yaşadığı bir cemiyete yapabileceği ilk katkı veya hizmet olarak görülmelidir.
Sayfa 13 - DergahKitabı okudu
Îyileri arayın, bulun, yanlarında ve yakınlarında ve sohbetlerinde bulunun ve onları iç dünyanıza alın, içinizdeki iyileri çoğaltın. Diğer taraftan kötüler için böyle bir çabaya zaten ihtiyaç bulunmamaktadır. Çünkü kötüler zaten günün her ânında, dâvetsiz misafirler gibi, iç âlemimize girmekte ve sayıları mütemadiyen artmaktadır.
"Allah iyilerle karşılaştırsın"
"Allah iyilerle karşılaştırsın" temennisinin ve duasınin aslında ne kadar kıymetli ve gerekli insanî bir ihtiyaç olduğu üzerinde de, bu vesile ile durmak gerekmektedir. Söyleyip geçilen bu söz üzerinde düşünmek pek hatıra gelen bir şey olmamış gibi görünmektedir. Bu duayı bir temenni değil bir tavsiye veya emir olarak görmek gerekir. Bu sözü şöyle şerh etmek daha doğru ve faydalı olabilir: Íyileri arayın, bulun, yanlarında ve yakınlarında ve sohbetlerinde bulunun ve onları iç dünyanıza alın, içinizdeki iyileri çoğaltın. Diğer taraftan kötüler için böyle bir çabaya zaten ihtiyaç bulunmamaktadır. Çünkü kötüler zaten günün her ânında, dâvetsiz misafirler gibi, iç âlemimize girmekte ve sayıları mütemadiyen artmaktadır. Bir ters bakış veya bir kötü söz ile iç dünyamıza giren bu insanlar ruhumuzu karartmakta ve irademizin kefelerinden kötülük tarafinın daha ağır basmasına sebebiyet vermektedir İradenin iyilik ve doğruluk tarafında kararlar almasını temin etmek için iyilik kefesinin diğer taraftan daha ağır basmasını temin edecek olan iyi insanların miktarını çoğaltmak ve ancak bu uğurda șuurlu, devamlı ve kararlı bir surette, hayatın hiçbir ânında gaflete düşmeden, teyakkuzda bulunmak gerekir.
Sayfa 15 - DergahKitabı okudu
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.