Bir Japon Nasıl Ölür
Ali Ayçil'den; Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları, Naz Bitti ve Arastanın Son Çırağı’ndan sonra okuduğum 4. kitap.
Bir Japon Nasıl Ölür; toplamda 24 şiirin yer aldığı Hem Yaralı Hem Yakını Bir Yaralının ve Bir Bahisçinin Eve Dönüşü adlı iki bölümden ve 56 sayfadan oluşan çok ince bir kitap...
Ali Ayçil, denemelerinin yanı sıra şiirleriyle de özgün bir çizgide ilerliyor. Ayçil’in öykülerini okumadım ama merak etmiyor değilim.
Ali Ayçil, şiirleriyle bir eksiği kapatıyormuş hissi uyandırıyor bende. Olmasa da olurmuş ama birçok şey eksik olurmuş gibi bir his, ince bir sızı belki de. Bu kitabında da kelimeleri alışılmışın dışında bir araya getirerek adeta bir kelime denizinde adalar kurma çabasıyla okura seslenen Ayçil, okunmayı hak ediyor.
Kitaptan bazı alıntılar;
“Bir sabah dünya boşken kalkıp sordum kendime: neyin var taşınacak?
Şu kırık dal sesinden, şu tökezleyen ırmak gürültüsünden başka
Neyin var sen gidince aklı sende kalacak” (s. 14).
“Eğri olan düzelmez, vakitlice noktayı koymak gerek” (s. 37).
“Bu bizim dünyadan son gidişimiz
Telaşlı bir dünür çiçeğiyiz kırmızı ışıkta
Ölüm içimizden taze bir rüzgâr gibi geçer” (s. 46).
“Biz düşerken gülden bahseden şairler de vardı” (s. 56).
Şiir seviyorsanız mutlaka okuyun.