Gündelik dilden, insan düşuncelerine ve bir kadının çelişkilerine uzanan bir yolu andırıyor kitap. Henry James, antik kalıntılardan geleneksel çay saatlerine dekorlarını ustalıkla döşerken; bize kahramanımızın zihninde olup biten tüm muharebelere,çelişkiler ve isteklere derinlemesine, yorulmadan kulak vermemizi sağlıyor. Kitabı sevenler oldu, sevmeyenler, uzun bulanlar, yarım bırakanlar, eleştirmenler.
Siz ne düşünürsünüz bilmem ama Isabel Archer bağımsızlık arzusuyla kıvranan kendine hayran kadınların hazin öykülerinin canlı bir tasviridir derim ben.