İki sene zarfında bin kere sana müracaat etmek, ağlamak, "Ben kendimi kaybediyorum. Nasıl bir durumda bulunduğumu tayin edemiyorum. Seviyorum, deli gibi seviyorum, fakat sevildiğimi sevilmediğimi bilmiyorum. Ümit etmek mi, ümitsizlik mi lazım geleceğini anlamıyorum." diye feryat etmek istedim. Lakin sen bir heykel gibi soğuk, bir Brahman gibi ciddi idin.