Yorumlar ve İncelemeler
Bitti. Bir Sürgün bana başta biraz ağır geldi zorlandım. Fakat sayfalar ilerledikçe akıcı sürükleyici bir hal adı. Yani Üstat 
Yakup Kadri Karaosmanoğlu altın vuruşu romanın sonlarına saklamış. Eski Türkçe kelimeler biraz fazla bu Romana ayrı bir hava ayrı bir anlam güzelliği katıyor.
Romanımıza gelince, Osmanlı sultanı 2.Abdülhamit ve yönetimini beğenmeyen genç bir Türk doktorun, Avrupa'ya, Fransa'ya gidişi istikbalini oralarda arayışı Fakat Balzak, Hugo, Zola, Bouzquet'in kitaplarında bahsedilen Avrupa'yla gerçek Avrupa'nın çok farklı olduğunu görüp , duygusal doğu kültürünün şefkat ve merhametini, soğuk, acımasız, ve çıkarcı batı medeniyetinde bulmamasından dolayı içine düştüğü hayal kırıklığını, yalnızlığını, çaresizlik içinde çırpınışlarını anlatıyor. Yine orada sevdiği bir Fransız kızının batı aile ve ahlak anlayışı, kendisinin Türk-Osmanlı aile ve ahlak yapısına uymaması ters gelmesinden dolayı içine düştüğü karamsarlığı, bocalaması, konu ediliyor. Ve,, en sonunda bu genç doktorun yaban ellerde ziyan olup, yitip gitmesiyle son buluyor
Buradan haddim olmayarak. Bu cennet vatanı beğenmeyip Avrupa'da istikbal arayan genç kardeşlerime tavsiyemdir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Bir Sürgün romanını mutlaka okuyunuz.
İyi düşününüz, sonra kararınızı veriniz.
Tek duam sonlarının Doktor Hikmet'e benzememesidir.
İncelememi tamamlarken her zamanki gibi bütün kitabı kapsayacak tek alıntıyla bitirmek istiyorum.
''Paris'i, elimde bir boş kâse gibi tutmaktayım. Lâkin içindeki iksir nerede?''
sayfa 125, İletişim Yayınları