Bunun Adı Findel Gönderileri
Bunun Adı Findel kitaplarını, Bunun Adı Findel sözleri ve alıntılarını, Bunun Adı Findel yazarlarını, Bunun Adı Findel yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan güneşin doğuşunu izleyebilir, ama o süreci yavaşlatma, durdurma ya da geriye alma olanağına sahip değildir.
Sayfa 105
Genel kültür severiz ;)
Kalem sözcüğünün çok uzun bir geçmişi var. Eski Yunanca'da 'kamış' anlamındaki kalamos'tan gelir. Zamanla, bugün kullandığımız kalem sözcüğüne dönüşmüştür, çünkü ilk yazı gereçleri kamıştan yapılıyordu.
Bundan böyle, kalem sözcüğü yerine findel sözcüğünü kullananlar, dersler bittikten sonra okulda kalıp, yüz kere şu cümleyi yazacaktır: Bu cezayı bir kalemle yazıyorum.
Bayan Granger ( öğretmen)
Sayfa 52
Kurallar değişebilir elbette, ama gerçekten gerekliyse.
Sayfa 41
Şu sorgulamayı yapmayan yoktur
“Evet ama, yani, ben hâlâ sözcüklerin niye farklı farklı anlamlar taşıdığını anlayamadım. Örneğin, k-ö-p-e-k'in, havlayan ve kuyruğunu sallayan şey demek olduğuna kim karar veriyor? Bunu kim diyor?"
Sayfa 39
Zamanlama önemliydi, ama işin asıl zor tarafı doğru soruyu sormaktı.
Sayfa 24
“ Bu muhabirler yalnızca biraz heyecan yaratacak geçici hikayelerin peşindedirler. Ama sen bu kasabada kalacak, burada yaşayacaksın. Onun için, ağzından çıkanı kulağın duysun.”
Güneşin doğuşu gibi şeyler engellenemez ,tek yapabileceğin izlemektir .
İnsan güneşin doğuşunu izleyebilir , ama o süreci yavaşlatma ,durdurma ya da geriye alma olanağına sahip değildir.
“Güneşin doğuşu gibi şeyler engellenemez, tek yapabileceğin izlemektir.”
Sayfa 106 - Günışığı KitaplığıKitabı okudu
Bayan Granger'ın söz vermesini bile beklemedi. "Evet ama, yani, ben hâlâ sözcüklerin niye farklı farklı anlamlar taşıdığını anlayamadım. Örneğin, k-ö-p-e-k'in, havlayan ve kuyruğunu sallayan şey demek olduğuna kim karar veriyor? Bunu kim diyor?"
Ve Bayan Granger zokayı yuttu. "Kim diyor köpek köpek demektir diye? Sen diyorsun, Nicholas. Sen, ben ve bu sınıftaki, bu okuldaki, bu ilçedeki, bu ildeki ve bu ülkedeki herkes. Hepimiz aynı fikirdeyiz. Ama Fransa'da yaşıyor olsak, hepimiz o tüylü, dört ayaklı yaratığı tanımlamak için farklı bir sözcük kullanacaktık chien, 'şiyen' diye okunuyor, ama senle benim k-ö-p-e-k dediğimiz şey anlamına geliyor. Almanya'da da bund diyorlar ve işte dünyanın her yanında böyle farklı sözcükler kullanılıyor. Ama bu sınıftaki herkes tüylü yaratığa başka bir ad vermeyi kararlaştırmış ve herkes de buna uymuş olsaydı, o zaman havlayan, tüylü yaratık öyle anılır ve günün birinde sözlüğe de öyle geçerdi.
Sayfa 39Kitabı okudu
Güneşin doğuşu gibi şeyler engellenemez,tek yapabileceğin izlemektir.
Sayfa 106Kitabı okudu
Düşünmek, yazmak, düş kurmak, umut ve dualarımızı dillendirmek
için sözcükleri kullanıyoruz. İşte ben
bunun için seviyorum sözcükleri.
