Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çakıcı'nın İlk Kurşunu

Sabahattin Ali

En Eski Çakıcı'nın İlk Kurşunu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Çakıcı'nın İlk Kurşunu sözleri ve alıntılarını, en eski Çakıcı'nın İlk Kurşunu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ve ben ki her insanı küçük bir hikâye gibi okuyup geçmeyi büyük adamlığın şanından addetmek isterim, bu kız bende hayatımın sonuna kadar bitirmeye imkan olmayan muazzam bir kitap tesiri yaptı.
Reklam
Güzelliğin ve yiğitliğin, bu iklimin yarattığı bu fevkaladelik, zeybekler de, zeybekler arasında toplanmıştır.
Dakikaları çeyrekler takip ediyor, bir türlü ölünün üstünden ayrılmak istemiyordu.
Artık çocuk ağlıyor, kadın ağlıyor, sema ağlıyor, her şey ağlıyordu. Bütün bu ağlamalara, gözünden yaş akıtmadığı halde, efenin ağlayan kalbi cevap veriyordu.
Sana da tekrar ediyorum : Kafalarımızı birleştirelim, bu şekilde kâinatla daha güzel alay edeceğiz... Çünkü dünya... alay etmekten başka bir şeye yaramaz...
Reklam
Onu hiç kimsenin anlayamadığı bir şekilde anlayacağımdan, onun ruhunun kendisinin bile farkına varmadığı derinliklerine süzüleceğimden eminim. Ve O da benim ruhumda benim bile bilmediğim şeyler keşfedecektir. Onu kendi vücudumun bir parçası gibi ve her gün biraz artan muhabbetle seveceğimi biliyorum. Ve Onu birçoklarının aklından bile geçiremeyeceği bir saadete götüreceğimi zannediyorum. Ona her şeyimi, her şeyimi vermek istiyorum. Onda kendi dimağımın izlerini, kendi eserimi görünceye kadar vermek... Ve bu benim tarafımdan yapılmış bir fedakarlık değildir. Vermek burada benim için bir saadet olacaktır. ... Acaba o... Bana elini verecek mi ?.. " Hayır... "
Çakıcı, fakirlere yardım etmek isterdi, fakat kendisi de fakirdi. Hatta anasının nasıl zorla bir parça yoğurdu bulmakta güçlük çektiği zamanları bile görüyor, bu elim vaziyet karşısında, tegallüb(zorbalık) ve zulmünü idame ettirmek için kaymakama, jandarma kumandanına koyunlar gönderen mütegallibelere(zorba takımı) kin ve intikam ile bakıyordu. Köyde açlıktan ölenler, ilaçsız yatan hastalar, evlenemeyen fakir kızlar vardır. Bunlarla meşgul olmayan mütegallibeler, hiçbir ihtiyaçları olmayan sefillere neden hediyeler gönderiyorlardı...
Onun için insanlara, insanlığa acımak lazımdı. Bir zengin bunu hiçbir zaman hissetmemişti. Bir çeşmeden sade bir yeri doldurmak için akan paralarda. ne kadar yetimin âhı, ne kadar fakirin gözyaşı vardı. İnsanlığı, fakirleri düşünemeyerek onları ezmek, onların sırtından, onları istismardan altınlar biriktirmek, ve sonra bu biriken paralarla yine onların mahvına çalışarak, onlar üstünde bir hakim, bir amir kesilmek, bir insanın, insan olan kalbin işi olamazdı.
Irz düşmanları Çakıcı'nın arkadaşı olamaz...
Reklam
... İngiliz lordları içecek şarap bulamazken, bizimkiler kokteyl partilerde sel gibi viski dağıttılar ; halk veremden kırılırken, İngiliz Kralı bir Aksaraylı hemşerimiz kadar gıda almıyor diye sıkılmadan yalan söylediler ; köylümüzün dörtte üçü inlerde, kovuklarda, kerpiç kulübelerde hayvanlarıyla birliklte yaşarken, yabancıların geçtiği tren yolu boylarına göstermelik modern köyler yaptılar. Millet kilosu iki buçuk liradan pirinç bulamazken, devlet kesesinden besledikleri bir lokantada yabancılara iki liraya lüks yemekler dedirdiler.
Sayfa 137Kitabı okudu
Hiçbir cemiyet, Hürriyete yavaş yavaş, alıştıra alıştıra kavuşturulmaz. Hürriyete, onu kulana kulana alışılır.
Sayfa 133
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.