Yabancı bir televizyon görüncesinde
Bitkilerin nasıl çiftleştiğini seyrederken ağlıyorum,
Derken, aklıma geliyor Güler'le ilk seviştiğimiz,
Orda da ağladığımı, gülerek hatırlıyorum.
Ne kadar çok elimiz varmış meğer!
İlkin, senin elinle tutuşan benimki
Sonra çocukların ki
Gençlerinki
Tekel işçilerininki
Sonra, ellerin ellerin...
Ne kadar çok elimiz oldu, baksana,
Tutşa tutuşa
Bir orman yangını gibi!
Ya, pekiy, şu
Çiçeği burnunda
Şu bahara durmuş atkestanesi?..
Ve epiy gecikmiş olsak da
Hem övülmek, hem sövülmek için
Ne güne duruyor, anlamadım hiç
Bu dinine yandığımın millet?..