Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çankaya Gönderileri

Çankaya kitaplarını, Çankaya sözleri ve alıntılarını, Çankaya yazarlarını, Çankaya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizim 1924'te neleri ne kadar bilmediğimiz ve bu memlekette nelerin ne kadar bilinmediği anlaşılmadıkça, Cumhuriyetin başardığı işler hakkında iyi bir fikir edinilemez.
İlk Diyanet İşleri Reisimiz ile günümüzdekiler arasındaki uçurum...
Sonra din işleri reisliği vazifesini gören rahmetli Hoca Rifat Efendi, pek vatanperver, dürüst ve cesur, bundan başka Ankaralıların da pek saydığı bir adamdı. Sert yaylanın bu çetin karakteri, hemşerileri ile beraber, en güç zamanlarda Mustafa Kemal'e bağlı kalmıştır. Ve sadece inandığından ve inandıklarından!
Reklam
Türkler için eski Millet Meclisi binası, yeni yapılan küçük garlar, hepsi toplantı salonları idi. Ankara boş ve harap, hayat taşkındı. Bu bir ihtilalciler havası idi. Coşkun, şevkli ve daima tetikte bir hava...
Mustafa Kemal... Bütün öfkeler , hakaretler ve küfürler onun üstüne doğru köpürdüğü gibi, son umutlar, bir türlü cevap bulamayan sualler de onun üstünde düğümleniyordu.
Sayfa 300
Atatürk diyor ki:
"Gençler için vatan işlerinde ölmek olabilir, korkmak asla. "dedi.
Sayfa 222 - Pozitif
Mustafa Kemal, Erzurum'dan ayrılmadan önce Cevat Dursunoğlu ile bazı arkadaşlarına demişti ki: Ben milletle kumar oynamam. Muvaffak olacağımızı biliyorum, artık milletlerin kendi kendilerini kurtarmaları devri gelmiştir. Müstemleke devri sona ermiştir.
Sayfa 220 - Pozitif
Reklam
Erzurum'a Doğru Mustafa Kemal 23 Haziran'da Tokat-Sivas yolu ile Erzurum'a hareket etti. İstanbul onu geri almakta direniyordu. Mustafa Kemal'i hiçbir sıfatla tanımamak için her yana emirler verilmiştir. Azlettiler, aldırış etmedi. Üstündeki resmî sıfatı milli kongrelerde liderlik otoritesini alıncaya kadar kendi üstünde tutmaya çalışacaktı. Zaafa düşenlere de durmadan umut ve yürek pekliği vermek lâzımdı. İstanbul'da Kuvay-ı Milliye öncülüğü yapanlar bile Urfa, Maraş ve Antep'i alan Fransızlara hoş görünmesini öğüt veriyorlardı. Mustafa Kemal: "Fransızları hoş tutmakla ne kazanacağımıza akıl erdiremiyorum. Garp zihniyeti dalkavukluk ve riyakârlık, hele zulüm görmüş bir milletten gelirse, o milletin yaşamak hakkı olmadığına hükmeder. ***Tersine haksızlık ve zulme karşı avazımız çıktığı kadar haykırmalıyız. Avrupa'ya yaşamaya hakkımız olduğunu anlatmalıyız. Sizler de bu yolda yürüyünüz” diye cevap veriyordu.
Sayfa 211 - Pozitif
Atatürk- Vahdettin görüşmesi
Şimdi bir de Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı ile Osmanlı saltanatının son padişahı arasındaki ayrılış görüşmesinde bulunalım: "- Yıldız Sarayı'nın ufak bir salonunda Vahdettin'le âdeta diz dize denecek kadar yakın oturduk. Sağında, dirseğini dayamış olduğu bir masa ve üstünde bir kitap var. Salonun Boğaziçi'ne doğru açılan penceresinden gördüğümüz manzara şu. Birbirine paralel hatlar üzerine düşman zırhlıları! Bordalarındaki toplar sanki Yıldız Sarayı'na doğrulmuş! Manzarayı görmek için oturduğumuz yerlerden başlarımızı sağa sola çevirmek kâfi idi. Vahdettin hiç unutmayacağım şu sözlerle konuşmaya başladı: "Paşa Paşa, şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin, bunların hepsi artik bu kitaba girmiştir (elini demin bahsettiğim kitabın üstüne bastı ve ilave etti:) tarihe geçmiştir." O zaman bunun bir tarih kitabı olduğunu anladım. Dikkatle ve sükünla dinliyordum: "Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa Paşa, devleti kurtarabilirsin!" Bu son sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle samimi mi konuşuyor?
Sayfa 202 - Pozitif
• 4. Bölüm - ATATÜRK'ÜN ÇANAKKALE'DE BAŞARISI YOKTUR YALANI! (!)
- Yıl 1914 Takvimler 3 Kasım'ı gösteriyor, İngiliz Donanması Çanakkale'nin dış istihkâmlarını bombalıyor bu durum Çanakkale Savaşı'nın başlamasına sebebiyet veriyor. 9 Ocak 1916'ya kadar mücadele devam ediyor. Savaşta, Türk ordusunun en seçkin birlikleri ve subayları yer alıyor. Çanakkale Batı empervalizmine karşı sıkı bir
Bizler Tanzimat'tan beri çok zaman geçtiğini sanırdık. İlk eğitim görmeyen köylü için, Tanzimat gelmemişti bile!
Reklam
Japonlar çok daha kısa bir mühlet içinde yeni zamanların büyük devletleri sırasına geçmişlerdi. Çünkü ilk işleri, Çin medresesinden kurtulmak ve Garplılaşmak olmuştur. 1923'te bile Anadolu maarifinin dörtte üçü henüz medrese çatıları altında idi.
Orta Çağ müesseselerinin hükmü altındaki bir toplulukta, ileri fikirlerin ihtilali alttan gelmez, üstten gelir. Büyük Rus ihtilalcisi Deli Petro'dur. İlk Osmanlı ihtilalcileri padişahlardır, vezirlerdir. Böyle topluluklarda alttan yalnız ''karşı ihtilaller'', yani irtica gelir.
100 yıldır değişmeyen bir kalıp düşünce
Osmanlı gericilerinin zaafı, ''manevi'' kelimesini ''din'' ile bir tutuşlarında, din ve dünyayı birbirinden ayırmak söz konusu oldukça, dinimizi ve onunla beraber milliyetimizi kaybedeceğimiz korkusuna kapılmalarındandır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.