Çin Sarayında Bir Bakire kitaplarını, Çin Sarayında Bir Bakire sözleri ve alıntılarını, Çin Sarayında Bir Bakire yazarlarını, Çin Sarayında Bir Bakire yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kitaplar kendileriyle meşgul olanların hakkını yemiyordu. Her okunan satır, insanı iyiliğe götüren bir bilgi hâlinde zihne kazınıyor ve zamanın nasıl geçtiği hissedilmiyordu."
Yazarımızın Ana adlı kitabını okuduktan sonra diğer kitaplarını da listeme almıştım. İyi bir karar verdiğimi görüyorum. Çünkü kiitabı okurken sanki film izliyorsunuz. Sanırım bütün kitaplarında bu hissi yakalayacağım. Ve bu benim için önemli bir nokta.
Çin Sarayında Bir Bakire kitabı da su gibi akıp gitti. Bizim toplumumuz da geçmişte birçok imparatorluklarla yönetildiği için empati yapmakta zorlanmıyorsunuz. İsimler Türkçe olsa sanki bir Türk sarayında geçen olaylar anlatılıyormuş gibi okuyabilirsiniz.
Bakire bir genç kızın saraya girip imparatora cariye mi yoksa eş mi olacağını adım adım izliyoruz. Ve tabi ki baş karakterimiz eş olacak ve sarayın yönetimini ele geçirecek. Ama bu süreçte yaşadıkları, aşkının peşinde koşması, çocuğunu koruma ve yerini kaybetmeme çabalarını hızlı bir şekilde okuyacaksınız.
Kitaplar kendileriyle meşgul olanların hakkını katiyyen yemiyordu. Her okunan satır, insanı iyiliğe götüren bir bilgi halinde zihne kazınıyor ve zamanın nasıl geçtiği hissedilmiyordu.
Geçen senelerde olduğu gibi bu sene de yine mart ayında kadın yazarlarımızın kitaplarını okumayı planlıyorum. Sizler de elinizde bulunan kadın yazarların kitaplarını okuyarak farkındalığı arttırabilirseniz sevinirim.
Pearl S. Buck 'un daha önce okuduğum Orkide adlı kitabın aynısı idi sadece isim değişikliği yapılmış gibime geldi .O zaman da çok beğenmiştim .Kitap Pekin de yaşanan Çin imparatorluğunun yaşamı hakkında bilgi veriyor.Bu imparatorluğun da 17 yaşına gelen tüm bakireler imparatora sunuluyor bir tören ile ve imparator bu tören nihayetiyle eşini ve imparator ile annesinin beğendiği bir grup kızdan cariyelerini seçiyorlar.Orkid ile Sakota amca kızları bu ikisi de 17 yaşında olduğu için imparatora sunuluyor.Orkid Jung Lu ile çocukluğu bir arada geçmiş ve birbirini çok seven iki gençtir.Jung Lu Orkid e evlenme teklifi yapıyor ama Orkid önce imparatora sunulmak istiyor ve kabul edilmezse seninle evlenirim diyor.Yalniz Orkid'in amacı saraya kabul edilmek ve Çin hükümdarının karısı veya cariyesi olarak imparatoriçe olup Çin'e hükmetmektir.Bu konuda da başarılı olur . Çin hükümdarının karısı Sakota olmasına rağmen Orkid hükümdarın cariyesi ve gözdesi olur . Adı saraya girince Yehonala olur, hükümdara bir oğlan çocuğu vererek ikinci eş olma imkanını kazanır.İstedikleri tek tek olurken aşkından mahrum olmak ona çeşitli ıstıraplar veriyor.Sarayın içerisinde çok farklı olaylar olması entrikalar, ölümler, aşklar ve çekişmeli birçok süreçten geçerek Orkid uzun süre Çin imparatorluğunun imparatoriçesi olarak hüküm sürüyor.Sürükleyici bir kitap iyi okumalar dilerim.
Cariye olarak saraya girip ımparatoriçelige kadar yükselen Yehonala, saltanat uğruna aşkından vazgeçiyor ve yine bu uğurda kayıplar yaşıyor.
Aslında okurken Çin imparatorluğununun Osmanlı ile benzerlikleri fazla göze çarpıyor. Yeniliğe ve modern hayata kapalılık ,saray entrikalari vs.
Bu sayede başarısizlik kaçınılmaz oluyor haliyle..
Yazarın dili çok yalın, sıkmayan bir anlatımı ve konusu ile hikaye okuyormuş hissine kapılıyor insan. Tek kötü tarafı şuydu ki yazım yanlışı ,baskı hatası konusunda Avrupa Yakası yayınları gibisine daha hiç denk gelmemiştim.
Kitaplar kendileriyle meşgul olanların hakkını katiyyen yemiyordu. Her okunan satır, insanı iyiliğe götüren bir bilgi halinde zihne kazınıyor ve zamanın nasıl geçtiği hissedilmiyordu.